BOŞ HEYBE
Şimdi gidiyorsun
Bir sen misin giden? Neleri götürüyorsun yanında Neleri... Biliyor musun? Gitme! Korkuyorum, üşüyorum… Gitme Koma beni böyle yalnız, böyle çıplak. Gidiyorsun. Yüklenmişsin heybeni omzuna Bir toz zerresi kadar yerim yok mu heybende? Biliyorum sığmazsın diyorsun. Ama olsun sen yine de Bomboş götürme heybeni Bari umutlarımızı, düşlerimizi Çocuksu sevinçlerimizi koy içine. Elinin tuttuğum o ilk günün Korkak utanılası öpüşlerini koy. Yürüdüğümüz topraklı yolların kokusunu koy Belki efkârlanırsın, vuslat çöker bir sigara ararsın Birlikte çektiğimiz sigaralardan bir nefes koy Bir nefes boğuk, düğümlenen… Sonra kitaplarımızı koy Asi, güvercin yürekli, umut dolu kitaplarımızı… En sevdiğin mısrayı koy Ahmet Arif’in ”Yokluğun cehennemim öbür adıdır Üşüyorum kapama gözlerini”diyen mısrasını... En sevdiğin türküyü sök al dudaklarımdan, Türküleri koy. Sevda dolu, sızı dolu, çoban yürekli türküleri… Sığmaz deme yine... Bende biliyorum sığmaz hiç biri, Sana göre dolu bana göre boş heybene. Git o zaman . Hadi git! Ben kalırım burada. Belki bir sigara yakarım. Bir türkü söylerim. Belki bir mısradır mırıldandığım. Seni düşlerim belki Heybende boş kalan yerleri... |