ERZURUM’DA SONBAHAR PAZARLARI
Sonbahar pazarları gittikçe daha sarı
Bal kabağı, mısır, ayva, nar, kiloyla limon Malatya’dan aşma, İspir’den fasulye, Livane’den darı Cüsseli kavun karpuz, değmiş mi acep hormon! Kalabalık ki nasıl, iğne atsan yere düşmez Kapya ve yeşilbiber, turşuluk fasulye ve hıyar Hanım abla hanım kız, gezer durur da bezmez Bahtiyar bir memleket, bulunmaz böyle diyar! Minibüs ardı dükkân, ta Ege’den geldi zeytin Mal dolu her bir tabla, şükür de varsa ne âlâ Kehribar ağızlık dudakta, çeker durur nikotin İter arkadan beybaba, şöyle çekilsen bala! Üretenler var olsun, yoksa nasıl kâr olsun? Tereyağı, taze yoğurt ve peynir, şu da ceviz Tarla eken, bağ vuran, bahçe kuran altın bulsun Yerli malı yesin herkes, dışarı gitmesin döviz! Traktör çalışsın, pulluk ışıldasın güneşte Lütufkâr Tanrı’nın adını ansın daima dudak Büyükanne köyden geldi, önünde taze erişte Entari, ayakkabı… Dikkat et, kırılır bardak! Kolay sanma yetişti şu kocaman lahana Hep alın teri, hep emek, gördüğün şunca nimet! Zayi etme sakın, yiyeceğin kadar koy sahana Çöpe atılır mı hizmet? Göster emeğe hürmet! M.Talat Uzunyaylalı |
Kolay sanma yetişti şu kocaman lahana
Hep alın teri, hep emek, gördüğün şunca nimet!
Zayi etme sakın, yiyeceğin kadar koy sahana
Çöpe atılır mı hizmet? Göster emeğe hürmet!
Bu güzel şiiri bizimle paylaşan Şairimi KUTLUYORUM. Nice güzel şiirlere...