Ölüm hakkında meditasyon
Işık sessizce geliyor
soluk bir vücut uyurken dışarıda gizlenip cama çarpıyor camdan sana, senden dışarı sızıyor vücudun serin ve kırılgan camda ki titreyen tel gibi buz tutmuş kirpiklerin ışık hareketsiz soluksuz bedenine ılık bir dokunuşla göz kırpıyor loş bir deniz feneri gibi denizaşırı bir gemide uykulu ruhuna ışık, soğuk bedenini ıısıtamaz bir ateş böceği nasıl ısıtısın azrailin soluğunu hislerin ölü ve yanında titreyen bir silüet parmaklarım üzerinde duruyor ama fark etmiyorsun belki de ellerim soğuk ve duygusuz ama muhtemelen sadece yorgunsun belki seni nasıl uyandıracağımı bilmiyorum adını yazıyorum pencereye uyu uyu şavkım dinle rüzgar ismimi söylüyor, beni de al ışık bu sonsuz ışıkla beslenmemeli ruhum cennette buluşuruz, azrailin nefesinde karanlık parıltısı geceyi aydınlatana kadar toprağın perdesine ışık nüfuz edene kadar "uyu, sende uyu," diye fısıldayan hareketsiz mor dudaklarını ve kör gözlerini izliyorum son bir nefeste anlatmalıyım sahip olduğum hiçbir şeyin benim olmadığını çünkü her şey, her şeyim senle sonsuzlukta kayboldu pencereden sızan ışık gibi…. |