SANA
Sabah uyandığımda
Güneşli gözlerin Işıltılı gündüzleri taşıyor yüreğime Öpücüklerin Çiğ tutmuş yapraklar gibi serinletiyor alnımı Seninle iki ayrı şehiriz Bizi birleştiren nehir Balıklar geçer o yandan bu yana Dalgalar o kambur develer Bir kervan gibi taşır bana Yaktığın hoyrat türküleri Seninle iki ayrı şehiriz Bizi birleştiren nehir İçinde mesaj yazan şişeleri Bulduğumda Balıkçı dedelerinin dizlerinde Öykü dinlerdi çocuklar Midye kabuklarının şatosunda da Haykırdım ben bunları Seninle iki ayrı şehiriz Bizi birleştiren güzelim, nefti bir nehir... |
ne yağmur düşlerim ne de deniz
şehirden öte şiir olur, mısra mısra kokan ellerimiz...
diyesim geldi