BEYAZ GÜLLEREsusma çığlık olur gülüşler sis giyinir is kokulu nefes karanlığında sinsi gölgeler kısalır gün budanır zeytin dalları ince ince karalar bileğlenir vurulur al güller kan sızar ak yüzüne sahipli ses /siz renkler bakımlı ellerde maşa sahip oynaşır alev mavisiyle yollara set duvarlar yükselir ay ışığı hüküm verir, kırılır kalem sadağından çıkan ihanet boşalır yaydan bedenlerin orta yerinde yüreğinden vurulur güneş-i sadakat yurtlu düşler esiri, yurtsuz sözlerin satır arası kelimelerle kan/ar hece hece kıyılır seviler yaldızlı saraylarda semiren salyalı ihanetler şakşaklar önünde dolu / n / ay güneşi söndürme gafletinde bir lokmanın kırk yıl hatırını sokak köpekleri de bilir geceyi ve sessizliği yırtar tiz sesleri biliyor musun o yüzden “it ürür kervan yürür” ben güneş sen ay kısıyorsam ateşimi birkaç saniyeliktir gölgeliğin çekilince bulutlar önümden toprağım yine beslenir her kızıl damla bir beyaz gülden!... 28.11.2006 Fergül |
Bu kalem yazıyor, ötesi yok.
Saygılarımla.