MARDİN VE MARDİNLİ
MARDİN VE MARDİNLİ
Mardin’i sorarsanız şehriyarların ili Namı, şanı, şöhreti, tarihte yeri beli Sevgi, saygı , hoş görü, bizde baş tacın seli Nakışlı taşlarında aşkların en gizeli Böyle otantik şehir, Yaşanır anlatılmaz Kartal yuvası kale, seyrine doyum olmaz Havası oksijendir solan şifasız kalmaz Gökkubeye asılı kentlerin en özeli Dinlerin ve dillerin hoş görüdür şehrimiz Gökkuşağı gibiyiz ayrılmaz çok renkleriz Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice severiz Başım gözüm üstüne bu bizim felsefemiz Uygarlığın beşiği bir başkadır ilimiz Yıllarca birbirini, sırtlayan evlerimiz Gönlü sofrası geniş bu bizim ezelimiz Gelin gerdanı gibi ne güzelsin sen Mardin Herkes kendi dinine, herkes kendince dildar Aramıza örmedik, örülmedi hiç duvar Kimimiz komşu, kardeş; kimimiz arkadaş, yar Geniş gönül yerimiz bizde herkese yer var Mardin sevdaya, aşka, hoş görüye alışık Ben Mardin’e aşığım, Mardin herkese aşık Bu ne ince düşünce bu fikir ne kadar şık Açık müze cenneti nefesimsin sen Mardin- Gökkubbe’ye mücavir, mücevherden tacın var Ocakta, kaburgalar, Irok, Ikbebat haşlar Dört dinin ve dört dilin aşkıyla pişen aşlar Başım gözün üstüne, deyip yemeğe başlar Dillerin ve dinlerin özgürlük abidesi Bizde çok ağır olur insanlığın kefesi Tüm Dünya’ya yayılsın birliğimizin sesi Mozaikten hoş görü tarihin bir tanesi Mardin açık bir müze şöyle bir özetlerim Camiler, kiliseler, medreseler gezerim Gel Tarihe yolculuk hep beraber gidelim Bu masal şehrimizi gözünüzle gör derim Her taraf mis kokuyor sanırsın İrem bağı Tarihi coğrafyada, bin bir renk gökkuşağı Nede güzel yakışmış cevherli gerdanlığı Gökkubeye asılı, kandil gibisin Mardin |