Bir kuğu gibi süzülür zarafetin konuştukça.
Bir karınca yürür yüreğimde usulca.
Bir keman titrer arşenin altında.
İçlenir sızlayarak sevda.

Dokunsan ağlayacak yaralar.
Merhaba sevgilim.
Duymasan da...
Merhaba sevgilim konuşmasan da...

Her gün aşk doğar evimde coşkuyla.
Bulduğu her delikten girip
İşgal eder hızlıca.
Her gözümü açışımda,
Adını fısıldar aklım ruhuma.
Günaydın derim,
Günaydın sevgilim.
İyi ol bugün de,
Dünden daha iyi ol ne olur!

Bulutlar doldukça rakseder sevdam,
Yağmurla yağar yeryüzüne.
Dağılır ota, suya, böceğe.
Sonra yine yükselir gökyüzüne.
Bugün ağıtsa,
Yarın aşkına adanan bir ilahidir içim.
Bir konçertodur gülümsediğimde.
Attığım her adımda çığlık,
Yalnızlığımda gözyaşıdır.

Bir martı yükselir kahkahalarının güzelliğinde.
Bir böcek yaralar göğsümü işte tam o an.
Küçücük ayaklarıyla işler adını içime.
Varlığına sırtım dönükken bile.

Bir zehirdir özlemin dudaklarımda çoktan içtiğim.
Yokluğun bir pranga ömrümde.
Düşlerimde kavrarım bedenimi sen diye.
Sana en çok benzeyen benmişim,
Bulamadım bir başkasını.

Uçsuz bucaksız hayattan çaldığım düşler,
Kimsenin bilmediği bir vuslattır.
Rüyalar bilmez ki dünleri.
Karmakarışık oluveririz.
Bunu bedenlerimiz bilir ancak.
Ruhlarımız tanır birbirini.
Zarafetinin taştığı bakışlarınla buluşur gözlerim.
Sevda kanım gibi akar gözlerine.
Birlikte yaralanırız sevgilim.

Şaşırırırsın uyandığında.
Neden öylesin sevgilim.
Hatırlayamazsın.
İşte tam o anda bir kedi yürür usulca yüzümde.
Yüzünü çizer kaderime.
Döner dolaşır biçare kederim.
Sarsar tutup tam orta yerinden sevdamı,
Ateşe atar!