YÜREĞİM
bırak kurusun,
senden sonrası dokunan herhangi bir şeye şu günahkâr ellerim! ademe atar kalbimi, ağrıları baştan aşağı çırılçıplak hiçliğim silerken fütuhatı anahtarı kilidinde kırılmış, yadsınamaz gerçeği yürürken omuzlarımdan ruhuma ateşi düşen yâr; vallahi ömürlüksün! dilimde duamdan bir nida, uçuşurken sigaramdan dumanı penceremde görünürsün.. atarken necis damlaları zâhirde hoş o zevkin pişmanlığında belirirsin.. değil okşamak saçlarını bir an baksam yüzüne! n’olur bekletme yüreğim! ân kaldı ölümlere fazla zikr eyledim adını af edersin.. açarak o envâr-ı kulûbünü hem acıma tiryak eder, hem soframa lutfedersin.. |