TARİHİN KARA LEKESİ
Seksen den evvel
Eylülün hazanı hep masum du Devrimci bulutlar selâmlardı Deli fişek akşamlarımızı Biz umudumuzu örgütlerken İri diri ve berrak Haklı mavi, On iki’siyle boyandı takvim yaprakları Kanın kızılına Topraktan çığlıklar ve acılar güverdi Yer küreden kopmuş bir coğrafyaydı sanki İşkencelerin tanıklığında İnsan insana yabancı Demo/krasi kılıklı Burjuva haspanın zevk çığlıklıklarında Acımasızca katledildi Masum insanlık İnsanın celladı Yine insandı Biri aç ve onurlu Biri alabildiğine tok ve onursuz Zifiri bir karanlık çöktü yaşama Emek yenildi GEÇİÇİ, Sınıf yenildi GEÇİCİ, Umut asla yenilmedi Pes etmedi direnme İNSAN olabilmenin HALKLARIN en güzel yanıdır Yenilgilerden umuda Azimle evrilme.! Sesleri büyük kâbus olanlar Tarihin tozlu ve kanlı sayfalarında Çöplüğünde koktular, Küçüle küçüle unutuldular... Unutturulmak, Sindirilmek için katledilenler ’se Boyun eğmediler Ne kara cellada Ne de soysuz zulmüne Tarih tanıklık etti Baş eğmemelerine İşkence de devleşip, İdam sehpasında Tabureyi tekmeleyen yiğitler Ölüme elense çekip, Aralayıp güneşin perdesini Tarihe Silinmez Kalın ve derin bir çentik Güneşe güleç bir sürme çektiler Küllerinden doğup her şafak Kavğaya ve Barışa MAVİ ve YENİLMEZ Binbir tohum ektiler, Her tohum Ve anıları dipdiri Bir bir yeşeriyor YE-ŞE-RE-CEK...! karaeylül2019 |
Mahallede top oynayan abiler zamanla düşman olmuş, karşılaştıkları yerde kavga eder olmuşlardı...
Lise yolunun üst kısmından ülkücüler, alt yolda solcular gider gelir, iki yol arasındaki boşluklarda birbirlerine taş ayarladı.
Küçük bir kasaba bunlar olurken ülkeyi düşünün siz...
Sonrasında malumunuz. Şiirinizde anlattığınız vahşi günler geldi.
Her taraftan annelerin canı yandı evlatları canından oldukça...
Zor günler yani...
Şiiriniz kasabamızdaki o hazin günleri hatırlattı...
Selam ve saygılarımla...