HAFİF MEŞREPLİ EDALAR KENTİ
Hafif meşrepli edalar kentinde
Bir dar vaktin ikindisiydi işte yaşadığımız Ki bulutlar siyaha siyaha kaçar, Esmer bir fahişe kendine has tarzıyla kahkahalar atardı... Ben kalkıp bir son vermek isterdim bu garip hezeyana Bir son bu köhne düzene! Lakin hiç dermanım olmazdı Kapanır düşerdim dizlerine... Hafif meşrepli edalar kentinde Bir dar vaktin ikindisiydi işte yaşadığımız Köşedeki dükkandan çıkan bozuk cd sesleri kulaklarımı tırmalar Bir anlam veremediğim garip melodiler Siyatik dertlerime dert katardı Bir ’’gül’’ demek isterdim sana Yahu bir demet gül vermek isterdim ellerine anlasana... Hafif meşrepli edalar kentinde Bir dar vaktin ikindisiydi işte yaşadığımız Yaşanacak bir ton düşlere isyan Atıp kendini kalabalıklara, Alelacele duraklara koşardın... Oysa Nuh’un gemisi değildi giden otobüsler Eyub’un sabrı değildi bendeki de... O zaman sen nerede,kiminle,neyi sınadın küçüğüm? Dedim ya Hafif meşrepli edalar kentinde Bir dar vaktin ikindisiydi işte yaşadığmız Yaşanacak onca şeye rağmen Yaşlandığımız... Ah bu yaşlanmışlığımız... Aytekin AKAR |
selamlar