SEN GÖNLÜMÜN SÖKÜĞÜSÜN
avazınızın sesini kısamıyorsanız
kılavuzunuzu değiştirin zira; potansiyel konuşunca hasbelkader susarmış artık bıktım dedim senle yaşamaktan sitemlerinden bıktım dedim çekip gideceğim diye söylendim cehennemin dibine kadar yolun var dedi o halde; daha çok rastlaşırız dedim sustu... aslında bir atasözü vardır : dalından emin olmadığın ağacın gölgesine sığınmayacaksın sen gönlümün söküğüsün koltuğu değil sen canıma eziyetsin tenime değil kırılan kalbimizi bize armağan eden bu asır vaveylamızı da boğazımıza tıkıyor yorgunum dersin taş mı taşıdın derler mecal bulup ona bile yanıt veremezsin ölmek mi istiyorsun git at kendini denize öyleyse biraz sonra boğulmamak için çırpındığını göreceksin kuzum; sen kendini öldürmek istemiyorsun sen içine sığdıramadığın veya sindiremediğin bir şeyleri yok etmek istiyorsun |
veya sindiremediğin bir şeyleri
yok etmek istiyorsun
Yanılmıyorsam ana tema bu..