ISPARTA
ISPARTA
Sahil sıcak, yayla serin Akşamları yel Isparta Uçup gitmez mi kederin Her yanları gül Isparta Mis kokulu gül bahçeler Kendine has dil lehçeler Kâlpten bakış gönül çeler Güzelleri gül Isparta BIr bakışta bir gül sevdim Biter mi hiç gönül derdim Uğruna bir ömür verdim Aşka giden yol Isparta Gül yüzüyle içten bakış İşler kâlbe nakış nakış Yanardağ gibi bir akış Yandı gönül kül Isparta Bülbül ki güle hasretmiş Dil figân gönlü mestetmis Aşkı ruhuma res’metmiş Gözde Mavi Göl Isparta Vişne, kirazı, elması Dilimde tadın en hası Gül yüzün bir aşk deryası Sevdim seni bil Isparta! Bir yanında karlı Davras Yaylası meşhur Anamas Kasnak meşe ormanı has Oksijeni bol Isparta Sahil yanar, yayla donar Gövel ördek göle konar Gün batarken seni anar Çok şirin bir el Isparta Şaban AKTAŞ 18.08.2019 - 21.30 ISPARTA ŞAPKAMI RÜZGAR UÇURDU Şapkamı rüzgâr uçurdu Düştü azgın dalgalara Aklımı kızlar kaçırdı Coştu sevdayla Marmara Başımda yeller eserken Yollara düştük biz erken Ha bugün ha yarın derken Daldım gittim dalgalara Çaresizce bakakaldım Şapkam ile suya daldım Sulara bin sevda saldım Dalga dalgaydı Marmara Şaban AKTAŞ 15.08.2016 SAFRAN/ BOLU Vakit herkes için geniş benim için dardı uyanırdım geceyarılarında içim içime sığmayan gerildiğim anlar vardı Öyle bir çekiliş ki kime ne zaman neyin çıkacağı belirsiz; yaşam piyangosu bir de bakmışsın gelip çatmış sessiz dans; upuzun ölüm tangosu... Ömür yolu acı tatlı alı yeşile karışır dalı bahara çıksam başı duman karlı yüksek dağlara sarı çiçek, safran yüzün geceler ile yarışır Gözlerinde gündüzün ömür biter bitmez senden gelen hüzün; sabahın seherinde güle çiy damlayası var gecelerime karışır ay yüzün gönlümün ağlayası var... Yanağımdan dudağıma süzülürken tuzun suya bandım sanma aşk içinde sonsuzun Şaban AKTAŞ 13.08.2019 - 06.01 MAVİLER Maviler içinde maviyim Kızıllar içinde kızıl Değil mi sana sevdalıyım Mor çiçekli dallarda Akasyalarda Lavanta bahçelerinde O çiçek senin Bu çiçek benim Gezinir durur düşlerim Ne ballar yaparım sana Arılar gibi vızıl vızıl... Şaban. AKTAŞ 11.08.2019 İNSAN ORMANI her ne kadar hayat başladıysa da önce denizden, annemizden doğunca yeryüzünde aynı kökten gövdeden koca bir insan ormanı olurduk, kesilmeseydik göbeğimizden! Şaban AKTAŞ 11.08.2012 Crystal otel KAYMAKLI - KAPADOKYA 09.08.2018 Ay geceyi bürün gel Mis kokular sürün gel Bugün dünden güzelsin Yarın daha şirin gel! Oy Göreme Göreme Değme benim yarama Gönlüm gülü istiyor Dokunamam harama Hani benim mendilim Yanar söner kandilim Çöktü içime kasvet Yüreğim dilim dilim Öyle deli bir arzu Yaktı kül etti arzı Bu nasıl sevda gönül Her gün yanmaya razı Şaban AKTAŞ 09.08.2019 SU YOLUNDA HÜZÜN YUMAKLARI Göklerde savrulan hallaç pamuğu Buluttan buluta uçan hüznümsün Gâhi yazın yağar, gâh güz yağmuru Yel ile yolunu açan hüznümsün Dünyanın olduğu ilk günden beri Döner durur devran, günle seferi Ateş gömlek giyer aşkın neferi Göğe yıldırımlar saçan hüznümsün Sevda yangınıyla tüter bu efkâr Gahi sıcak poyraz, gâh serin rüzgâr Gözümden gözüne eriyip akar Kevser Irmağı’ndan geçen hüznümsün Gönül ile gözde ateş bengisu Damarımda kanım, canım dengi su Yaşamın âhengi, yedi rengi su Gökyüzünü tuval seçen hüznümsün Boşluğa üstüste resimler düşer Hayal meyal olur başımda düşler Ayrı kalan yârim şimdi ne işler Beni göğe salıp kaçan hüznümsün Su yolunda hüzün bulut yumağı Sarıyor başından dumanlı dağı İrembağlarında gönül otağı İpi elimdeyken kaçan hüznümsün Uçurtmalar gibi uçar geçersin Gökte nâr çiçeği açar geçersin Örsünde kâlp döver/biçer geçersin Yanardağdan küller saçan hüznümsün İnsan bir can taşır, ömrüyle fani Handa iki kapı vardı ya hani ’Bir varmış bir yokmuş’ masaldır yani Yıldız yıldız kayıp geçen hüznümsün Gökte uçan kuş yer/deki karınca Yıldızların ötesine varınca Ateşin sinemi aşkla sarınca Sonsuzluğa kapı açan hüznümsün Geceyle gündüzün ışıktır farkı Ay ile güneşin yok otoparkı Aşk ile dönüyor evrenin çarkı Yıldızlarda çiçek açan hüznümsün Eledim buğdayı, ç/ektim taneyi Gördüm nar içinde binbir haneyi Aşkla buldu bu can en şahaneyi Şahların şahını seçen hüznümsün Hava toprak su ve ateş içinde Aşk bir mekân tuttu tel tel saçında Ne akıl ne fikir kal/dır başında Aynaları delip geçen hüznümsün Yüreği dağlıyor gözünün feri Yüzüne bağlıyor zülfün telleri ’Su gibi aziz ol!’ ey güzel peri Aşk ile çağlayıp geçen hüznümsün Aktaş sen de aşkla yele kapıldın Sevdin de hasretle sele kapıldın Yıkıldın söküldün yine yapıldın Her gün yeni dertler açan hüznümsün Şaban AKTAŞ Temmuz 2012 AKIŞ Öyle hızlı akıyor ki hayat Peşpeşe arabalar Biri Mersine gidiyor Biri tersine Sarmaş dolaş iki yılan... Herkes bir hayâl peşinde Ezeli hırsız Hırsızlığını anlayamadan Kim bilir hangi yeni tilkiler Kuyruk kuyruk düşünde... Zaman gelip geçiyor Yanarken yürekler derin "Az gitmiş uz gitmiş" Kişiler hayâllerinin üstüne Bir tas soğuk su içiyor Şaban AKTAŞ 06.08.2019. - 13.26 ( |