Güzel ZamanlarKüçük,çıtı pıtı şirin cümleler kurar, kan ter içinde kalırdık kelimelerin üzerinden atlarken. Mutluydu gamzelerimiz, gülümsemelerle silerken terimizi. Dünya susar, bizi dinlerdi. Soru cümleleri olmadı soframızda çok fazla, olanı da gözlerimizle paylaştık sen ben eksikmiş kaygısından uzak. Hiç aç kalkmadı öznesi biz anlar. Dünya susar, bizi izlerdi. Söyleyemezdim sana ama, sevmezdim yüzünü dökmüş kara bulutları, yağmurları. Yine başlayacak gözyaşı yalnızlığının hüzünle dansı derdim. Elimde değil ayrılığı çağrıştırırdı. Çoktan boşanmıştı dilimizle ayrılık sözcüğü oysa. Yine de korkardım, eli kulağında bir ayrılığın çat kapı gelmesinden. Dünya susar, biz ıslanırdık. Kapım çalındı bir gün, açtım. Bitmeli artık diyen bir şart cümlesi. İyimser bir neden kelimesi fırladı ağzımdan, yutkunarak sordu. Bu kadar mı? Evet sözcüğünü her zaman, seviyor musun sorusu karşısındayken sevimli bulurdum. İlk kez isterse ne kadar çirkin görünebileceğini de öğrendim o zaman. Ve neden yağmurları hiç sevmediğimi hatırladım. O gün bugündür, dünya konuşur, ben susarım. |
Saygı ve selamlarımla...