Bir anımı anlatayım size..
Uzun yıllar önce, bir köyde misafir kalmıştım sadece bir haftalığına...
O bir hafta süre içinde; köyde gözlemlediklerim, yaşadığım olaylar bir ömre bedeldi diyebilirim...
Öncelikle zaman kavramını nasıl etkin kullanabileceğimi öğrendim onlardan. ..
Sabah saatin 5'inde evin büyük annesi uyandırırdı bizi..

"Daha yatıyor musunuz tembeller,
de haydi kalkın öğlen oldu" :))

Biz de şehirde iş durumu nedeniyle erken kalkardık ama bu kadar da değil..
"Bir kadın güneşten önce doğmalı" derdi büyükanne...

Geceleri rutubetli olurdu hava, kurutmak için ipe dizdiği sebzeleri kilerden alıp
sabah güneş doğar doğmaz sererdik birlikte...
"Güneşi geçirtmeyelim" derdi bu büyük bir kayıp olur...
Her konuda o kadar tedarikli ve temkinlilerdi ki onlar için diyebileceğim tek şey sahip oldukları her şeyin kıymetini bilenler olduklarıdır.
Köyde " çöp" kavramına hiç rastlamadım mesela...
soydukları sebze meyvenin kabuklarını tavuklara verirler ya da en kötü gübre olsun diye ağaçların dibine atarlardı. .
Daha anlatacak çok şey var da bu kadarla sınırlandırayım. ..

Şiiriniz güzeldi ve müzik seçiminiz de öyle..
Çokça tebriklerimle. ..
Saygılar efendim..

bizden ve içten kültürümüzün elçisi bir şiir olmuş kardeşim.