kadın doğurur kızılca kıyametin sesini nefes ve endamı ile bakışlarının yıldırımları hiç dinmeyen olmazsa olmazıdır şu hayat denilen bu meredin kaldırım bıçkınları dır onda ki kor ateşi körükleyen yok edici olan o kıvılcım kök saldırır kadının elinde ve dilinde huzur ve mutlulukta onların müşfik ellerinde kötü parçalanıyor onun anaç ruhu ezilip de örselenen oysa ki bu hor gördüğümüz temelidir bu hayatın neden ki hep acınarak bakılır ki oysa hiç bıkıp da usanmadan gözler’sin o kıvrımlı dudakları iç geçirişler’indir beynini sulandıran
o kıymetini hiç bilmediğine birde hasret kalırsan o şefkat dolu kucağına kedi gibi sokulur durursun o göğsün sıcaklığına kokusunu bile şifa niyetine içine çekmek isteyen sanki sen değil misin hele ki en derinden incindiğinde sığına bildiğin tek limandır o
hangi tür hayal salyalarını artırdı senin kim bilir dürtü verince özlemlerin kuduz bir hal içinde bocalar da durursun
hayvani duygular bir kez kabarmayı versin çakmak çakmak çakı verir o anda gözlerine istem ve arzunu tatmin içindir ruhunun aceleciliği ve bir tel saçı değsin istersin ellerine rengi dahi fark etmez ki senin için o anda
göğsüne takılı kalınca gözlerin çaresizlik düğümlenir boğazına yutkunamaz’sın bile kala kalırsın sahiplenme isteminin dayanılmaz dürtüsünde göz bebeğinin suçu ne ki sıcak bir çılgınlık sararken zavallı benliğini soğuk bir duşun altında gibisin işte o halle haykırır’sın biçareliğini acizliğine sövüp de durursun isteklerin yerli yerini de bulmayınca tüm umutlar bir bir fiyasko yüküne bulanınca boş hayallerinle değerini hiç bilememezliğin’i kınıyorum hele ki o iç güdümlü bakışlarını
işin olunca kedi işin bitince tıpkı uyuz bir köpek gibisin
cennet bile onların ayakları altındayken cehennemi neden ki çekiştirip de durursun mezhebin mi çok geniş yoksa nefsinin dizgini mi yok neden inadına kokuşmuşluğu çalıyorsun inancına çok çirkinleşiyor’sun o gözlerde ve işte o andan itibaren kovulmuş say kendini cennetten
tüm değersizliğini al da başına çal o günahkar ellerini çek nadide güllerin üzerinden ancak sen cehennemin isini koklarsın o irinli burnunla de hadi koyda git artık ardına dahi bakmadan
ben hiç alışkın değilim bunca rezilliğe ve Çıfıt çarşısı gibi bir kalbe
hele ki kenef kokan bir adamla aynı havayı solumaya...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Kokuşmuş ruhlar... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Kokuşmuş ruhlar... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
:Dünyada ezilenler kim :::Zalim olup ezenler kim :::::Hak İslama nedir bu kin :::::::Kindar lar bizden değildir ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: :İSLAMIN kaideleri :::Hakikat ezelden beri :::::Buna uyan gönül eri :::::::Uymayan bizden değildir :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
:Allahü Teala cümlemizi :::Haktan ve hakikatten ayırmasın
:Tebrik ediyorum ÜSTADIM :::Kaleminiz susmasın :::::Her daim hakikati yazsın
☾✫Merhabalar Saygı değer Hocam Güne düşen DEM.. Çok Güzel bir ŞİİR yüreğinize sağlık Kutlarım. İlhamın bol Kalemin Kavi olsun.İnşallah. Canı gönülden kutlar tebrik ederim. .......................... Selam ve Duâ ile.