Babam
BABAM
Ecel şerbetini içenin uykusu derin olur Bir daha da uyanmaz, Uzun ince bir yola koyulur Arkasına bakmaya fırsat bile kalmaz Anayı babayı eşi evlatları unutur Selam verecek vakti dahi olmaz Azrail’e arkadaş olur Kapısını hiç kimse çalmaz Allah’ın elçisidir Azrail Sorgu sual sorulmaz Bin can alsa da yorulmaz İşte bir akşamüstü uğradı bize Tanrı misafiri sanmış ki babam Sessiz sedasız kaldı Hoş geldin demeye fırsat olmadı Pençe vurdu soluna Sonra girdi koluna düştüler ebediyetin yoluna. Baba diye bağırdım duymadı Beni de götür dedim bakmadı Oysa babam ayak sesimi duysa dönüp bakardı Kızım der bağrına basardı Meğer vedanın vakti gelmiş Çığlıklarım arşa çıksa fayda etmez Kara toprak sevgili gibi bağrına basmış O bizi görse de biz onu göremeyeceğiz Bayramlar da boynu bükük kalacağız Bir varmış bir yokmuş misali hayat Acı tatlı yaşanır ve biter Buna inandık iman getirdik Rahat uyu babacığım bıraktığın ocak Senelerce bütün harıyla tüter Bize verdiğin emekler gitmeyecek boşa Sana layık yaşayacağız İsyan etmeyeceğiz haşa Malını mülkünü yedirmeyeceğiz kurda kuşa Dualarımız da olacaksın Biz var oldukça yüreğimizde kalacaksın Rahat uyu toprağın bol olsun Seni özleyeceğim babam Tuğba Yalın |