İÇTEN İÇE
Ne gam çeker yüreğim düşse ateşe bile
Uğrunda köze dönse donar hep içten içe Ne dert eder kendine çekse her zaman çile Bakıp maziye seni anar hep içten içe Ne gülleri görürüm şafak vakti açarken Bülbülleri duyamam uzaklarda uçarken Ne sızlayan gönlüme tabipler baksa erken Saramazlar yaramı kanar hep içten içe Ne Leyla’ya benzesem çölde gezip dolaşsam Bulmak üzre Mecnun’u dağlar tepeler aşsam Ne de Ferhat misali varıp suya ulaşsam Bir yudum suyla derdim diner hep içten içe Ne bir nehir misali şehri ikiye bölsem Boz bulanık suyuna dalıp, boğulup ölsem Ne koşarlar imdada suya dalıp kaybolsam Yüreğim anaforda döner hep içten içe Ne,zaman fokurdayıp duygular kaynamakta Yanardağdan püsküren, lav gibi oynamakta Ne beden sallanırken buz dağında hamakta Sönmez asla ateşim yanar hep içten içe Ne çöllerde akarken kıvrım kıvrım kıvrılan Nil’deki Firavun’un şaşırdığı o yılan Ne Musa’nın asası ne Kızıldeniz yalan Tarih hakikatleri sunar hep içten içe Ne bu zaman ve ne de bundan sonra gelecek Benim bahtsız gönlüm mü bu dünyada gülecek Ne bir ferman çıkacak şu yazımı silecek Güneş doğmadan çıram söner hep içten içe NİLÜFER SARP________ 0,, |
mehmet yaş tarafından 8/19/2019 5:10:41 AM zamanında düzenlenmiştir.