KÖR NOKTAMGriliklerde hapsolan yalnızlık Peşkeş çeker mutsuzluğun gölgelerine Zirveden düşerken parçalanan maskeler Yığılır dağların eteklerine. Atalar, deneyimlemiş ki ‘Altının değerini sarraf bilir’ dermiş Sarraf onu buluncaya kadar Altın bazen çamurda beklermiş. Yaşam o kadar ortak ki Herkes birbirine basamak olacak Biri hızla aşağıya çekerken Diğeri yavaşça yukarıya taşıyacak. Geçmişin o kadar karmakarışık O kadar huzursuz ki için Beni de bitiriyorsun farkına varmadan Kendin gibi için için… Her dokunduğumda bir ‘yüzün’ kaldı elimde ‘Belki bu sondur’ diye ümit ettim Çoğu gitti azı kaldı derken Hangisi gerçek ‘sen’din, bilemedim. Arta arta tamamlanamayız belki Ama eksile eksile biteriz Ve beklenen olduğunda Sadece hüzünle ‘bittik’ deriz. Kahve kokusunun keyfi gibi çekendin Tortusuna kadar içemedim ‘Acısıyla tadı kaçıran’sın Dilimin ucuna geldi, diyemedim… Zarar verecek kadar yaklaştığında Bir riskmişsin aslında Kör noktama denk gelmişsin, Göremedim… 21.10.2017 Serap Irkörücü |