1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
805
Okunma
Ölüm; yastık altında saklanan kızıl ziynet
Umut tarlasını süsleyen gizemli nimet.
Ölüm; inanmayan için baldıran zehiri
Ölüm; inananlar için sonsuzluk iksiri
Ölüm; ölümsüzlüğe açılan elmas kapı
Ölüm; ölümsüzlerin içtiği uyku hapı
Ölüm; ruhun, ten kafesi bırakıp gitmesi.
Ahiret; bu hüzünlü ayrılığın bitmesi.
Ölümü bilmeyen bilim, çareyi ne bilir?
Akıl denen, ölüm karşısında çaresizdir.
Gerçeği idrak edemezse dimağın, aksır
Ölüm; gönülleri yumuşatan ilâhî sır
İnsan bu; gecede kayan bir yıldız misali
Parlar ansızın ve söner, tamamlar visali
Zaman denen nehirde pusu kurunca ölüm
Tebriz’de yanayım, Altay’a savrulsun külüm.
Aziz Dolu Atabey
Serik-1998
5.0
100% (4)