DENİZİNDE
DENİZİNDE
Nasıl bir efsun sunmuş ki gözlerin yüreğime Bir tarif arıyorum sevdaya dair ne varsa söylenmişin arşivinde Bulamıyorum… Israrla kokunu getiren rüzgar dans ettiriyor tüm renklerini Nedensiz bir fırtına olup batırıyor dikenlerini Kanıyor bedenim adaş olduğun her bir damlayla Savruluyorum… Yalnızca bilmesi gerekene haykırmak istiyor dilim Sükutun altın olmadığı tek yer olan uçsuz bucaksız mavilere Susamıyorum… Balıklar baştan çıkarıyor ya martıları Çırparak kanatlarını gidiyorlar yaşam kaynaklarına Dalıyorlar aralarındaki minicik engelin flu yumuşaklığına Kıskanıyorum… Bense bilmem kaçıncı isyan salvosunu gönderiyorum Batıktaki boşluktan aldığım yarım nefesle Dört bir yanımı saran taştan sert demir duvarlara Boğuluyorum… Öyle her şeyi almama da gerek yok Anılardaki yüzünü bıraksam yeter dediğim tekerrürlerimle Bir umut çıkıyorum yine fersahlarca bilinmezlere Olmuyor… Dengesiz terazi konuşturuyor yine tüm bilgeliğini Tam yükte kocaman bir geminin Ancak okyanustaki ağırlığı kadarım senin denizinde Canım acıyor… |