Ídealist
Belirsizlik sancısı yapışınca serine
Ruhun da ızdırapdan nasibini alıyor Kenarları yıpranmış montunu üzerine Giyerken bu halini, sen yine de hayra yor. Hayra yor zorluğu da , yokluğu da, şerri de "Bu değil mi yücelten aciz bir beşeri" de ! Değil mi ki yücelik senin büyük emelin O halde hüzünlerin, yüceliğe bedelin- -olacak ! Vereceksin; en zorlu bir sınavın hesabını Tanrıya takdir ile her anın. Her anında bir kalbe, bir gönüle akacak Dimağları kendine hayran bıraktıracak Bir hale bürününce, zafer senin bilesin- -ki öleceğin zaman, rahat ölebilesin. Bir parçacık huzuru buldun işte, ölsen de Şu hayatın sırrı da, yüceliği de sende. ve sonunda İsrafil, üfürünce sur’unu Sağlayacak ruhunun ebedi huzurunu... |
hoş geldiniz
saygım ile