Kıyamet Algısı
KIYAMET ALGISI
Âh duyulur bilindik o kapı gıcırtısı Toparlamak ne mümkün ne ayağı ne eli Değişmez ki hiç mâlum o kıyamet algısı Düşünemessin geçtir artık ’’nasıl ölmeli?’’ Toparlarlar ömrünü, kopyalayıp pakette Sormazlar hiç öylece alırlar seni senden Ne kadar borcun vardır bakamazsın senette Sonra ruhunu alır, vazgeçerler bedenden! Hani şaşâalı günler, neden niçin hayâli Mahşeri toplantıya, sisli perdeydi onlar Nasıl bir şey miş ölmek görülmüş mü emsâli Bitmez dünyalık zevkler, bekler bitmeyen sonlar! Mührü O’nun elinde içinde bomba, kutu Âh son kez uçuşunu gerçekleştirir kuşlar Korolu ağlaşmalar, pompalanır uğultu Parazitler çoğalır, buruşur sarp yokuşlar! Her veçhesiyle korkunç her veçhesiyle farklı Telaffuzu ürkütür istinasız herkesi Unutamaz ki insan, koparıp atsa da aklı Bilmez mi, “kursağında kalacaktır hevesi!” Buluşulur o sürpriz vakitte belki mutlu Belki mahcup olmanın, sergilenir elemi Havf ve recâ eksenli kim korkar, kim umutlu Büyük hüsrân mı âh “boş geçirmek bu âlemi!” Mart/2017 F. Selçuk Soylu |