nasılsın
rüzgar olup estiğin o günden beri,
medet ummuyorum yağmurlardan, bulutlar can vermiyor, ağıt yakıyor hazan yapraklarına, ama mevsimler durmuyor hep, durdukları iklim de, değişiyor gün be gün, dönüp duruyor başımızda, can alıcı kuşlar misali.. ah be canımın içi ahh, senin kapını da mı çaldı,o kara günler, sana da mı uğradı o son bahar, senin yaprakların da dökülüyor bir bir,öyle mi?... nasılmış?, insan karanlığın için de bocalıyormuş,değil mi, eli ayağı tutmuyormuş, düşen her yaprağı için karalar bağlıyormuş, gözlerinin altın da.. ne güllerin güzelliği kalıyormuş, soluyormuş benzi, ne saçlarında ki güneş ışıltısı, dudak kenarlarında ki,sahte tebessüm bile misafirmiş yüzün de, gelip geçici, gördün mü?,,, korkma, alışıyor insan zamanla, güzel günlere çabuk alıştığı gibi,kötü günlere de, bak benim gözlerim nasıl da alıştı yas tutmaya, senin yerine de karalar bağlasın istersen, sen gül hadi eskisi gibi,gül güle bilirsen, ’bu da gelir bu da geçer’ sözü takılıp kalsın diline..... emine rezzan sipahi |
Acılı, tatlılı ve hüzün yüklü, anlamlı bir eser, beğenerek okudum...
...................................................Saygı ve selamlar..