Üç Şair / Üç Şiir / Birinci Gece / Birinci Hikaye
Üç Şair / Üç Şiir / Birinci Gece / Birinci Hikaye
(Birinci gece çıplak bir oda bir köşede eski bir karyola. Ortada bir masa. Etrafında dört sandalye ve her sandalyede oturan bir şair. Önlerinde ağzına kadar silme dolu kadehler. Bir anda şerefe diye kalktı kadehler ellerde yukarıya. Önce kim başlayacak diye düşünürken, yerinden kıpırdandı, yaşlı adam) Üç çift gözün üzerinde olduğunu, hissetti şair. Önündeki kadehe bakarak. Kalan son damlayıda birden başına dikti. Sandalyesini arkaya iterek, ayağa kalktı, ve ağır,ağır masanın etrafında dolaştı. Üç çift gözün sahibi üç şairin, kendisini sabırsızlıkla beklediklerini biliyordu. Aynanın karşısına geçerek omuzlarına kadar, düşen saçlarına bakarak iç geçirdi, söze girme zamanının geldiğini hissetti: - Benim görünüşüme bakarak içinizden, bana acıdığınızı biliyorum. Ama bir zamanlar, bende sizler kadar genç ve sizler kadar yakışıklı, aynı zamanda güzeldim. Benim hikayem çok uzun, seneler evvel başladı. Bir yel gibi gelip beni çarptı. Ne olduğunu anlayıncaya kadar iki kara gözün, esiri olmuştum. Ömrüm bir çift kara gözün peşinden, koşmakla geçti. Ben kovaladım o kaçtı. Artık sonu, olmayan bir oyundu oynadığımız. Ta ki unuttum derken, Yıllar sonra bir el dokundu omuzuma. başımı kaldırınca Onu gördüm karşımda Bana bakan gözleri bom boştu. Anladım ki yıllardır oynadığımız oyun bozulmuştu. O an yüreğimde yanan ateşin, donduğunu anladım. Koşmaktan yorulduğumu anladım, Avcıyken, Av olduğumu anladım. -Şair çekti oturdu sandalyesine. Hala gümüş rengi saçlar ile oynadığını fark etti. Düşünceleri bu odadan, çok uzaklardaydı. Kim bilir sonu, olmayan hangi rüyalardaydı. Bu mu dediler hikayen? Bir çift göz için mi yıllarını verdin? Hem de bir hiç uğruna? - Öylemi düşünüyorsunuz dedi şair. Bunlar anlattıklarım. YA ANLATAMADIKLARIM? (14-03-2006-Salı) Tuğrul ahmet Pekel |