Ayın On Dördü
Yüzüme vuran en yumuşak esin
Ve de buğulu gözlerin dalga dalga Her tınısı kuş cıvıltısı, pürüzsüz sesin Gökkubbe yüzüne düşmüş, Ayın on dördü gibisin İki çay doldurur musun? İnce belli olsun hani senin gibi Boğaza inat sen manzaralı olsun Senin tadın başka oluyor, biliyor musun? Yüzüme vuran sabah rüzgarında, usul usul Kokunla karışık, saçlarına dolaşık bir keyif Buğulu gözlerine, bir sigarayla eşlik etsem Şarkıya, türküye gerek yok ha... Sen susma yeter. Her tınısı ayrı bir melodi, ayrı bir hoşluk Senli yarınları senin sesinden dinlemek Senin gözlerinin daldığı yerde olmak Gündüzü ayrı, geceyi ayrı yaşamak seninle Vazgeçme, sev yeter. Asla tükenmeyecek iki bardak çay... Demi kararında, neşesi ayrı huzuru ayrı. Tabi hal böyle olunca zamanı şaşırıyorum Sen ayın on dördü gibisin, Cennet yüzüne gökkubbeden bakıyorum. |