0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1005
Okunma
Yüzüme vuran en yumuşak esin
Ve de buğulu gözlerin dalga dalga
Her tınısı kuş cıvıltısı, pürüzsüz sesin
Gökkubbe yüzüne düşmüş,
Ayın on dördü gibisin
İki çay doldurur musun?
İnce belli olsun hani senin gibi
Boğaza inat sen manzaralı olsun
Senin tadın başka oluyor, biliyor musun?
Yüzüme vuran sabah rüzgarında, usul usul
Kokunla karışık, saçlarına dolaşık bir keyif
Buğulu gözlerine, bir sigarayla eşlik etsem
Şarkıya, türküye gerek yok ha...
Sen susma yeter.
Her tınısı ayrı bir melodi, ayrı bir hoşluk
Senli yarınları senin sesinden dinlemek
Senin gözlerinin daldığı yerde olmak
Gündüzü ayrı, geceyi ayrı yaşamak seninle
Vazgeçme, sev yeter.
Asla tükenmeyecek iki bardak çay...
Demi kararında, neşesi ayrı huzuru ayrı.
Tabi hal böyle olunca zamanı şaşırıyorum
Sen ayın on dördü gibisin,
Cennet yüzüne gökkubbeden bakıyorum.
5.0
100% (1)