Gizli özneŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gidene hoş git diyemeyişim var
Kirpiklerim dağlasın yüreğini
Gittin mi gidiyorsun
aymaz bi kış bağdaşıyor kırılası dallarında dökülesi yapraklar Gittin mi yer yer dolu yer yer kar yağıyor giden yerlerin çatısında hep bi aktarma hali Gittin mi kalan akıl yetmiyor Artan sabra La havleler çekiliyor pencerelere İki göz iki çeşme Gittin mi Yokuş yukarı devriliyor geceyle gündüz Kapı önlerinde tozlu ayak izleri Hıçkırıyor üç beş yıldız Gittin mi dilsiz kapılar ünlüyor ardından Kim o diyen sanrılar bölüyor uykuları Gittin mi Yazacak hal Söyleyecek derman kalmıyor Kulaklar hep tıkalı Öznesiz cümlelere Gittin mi Demlenmemiş çaylar eskiyor ocaklarda Çitlenmemiş çiğdemler büyüyor bahçelerde Gittin mi Söndü sanılan küller yanıyor Yanıyor Bak hâra dönüyor kitaplarda üşüyen tüm serseriler bahara dönen kim yok kimse yok lamı yok cimi yok gittin mi gidiyorsun... |