Sessizlikten sensizliğe.
Sesli ve karlı bir gece.
Dışarıda fırtanın uğultusu içimde çaresizliğin çanları ötüyor yine. Kafamda bir kaç soru ve kalbimde özlemişlik Sensiz bir gece kısaca yorgun bir gece. Düşünceler sardı dört bir yanımı yine, Bir de yokluğun sayarsan onu da içinde. Kalbimi dinledim yokluğunda... fısıldadı usulca git diye Dedim: o limanı yaktım ben o gece. Göğe uzattım başımı kapattım gözlerimi çektim tüm havayı içime... İşte o an anımsadım. Mavinin hangi tonuydu bilmiyorum gökyüzü, Sesin hangi tınısıydı o son yağmurun dökülüşü, Ya da kaç mevsimdi, tek bir gülüşün. Bu gün anladım ki. Mavi, sen yanımdaysan gökyüzü Yağmurun sesi, sen yanımdaysan en güzel şarkı Mevsimlerde yalnız seninle farklıymış. Artık ben de sallıyorum o hileli zarları Düşeş atarsam gelecek diyorum Bir deniyorum İki deniyorum, üç, beş...sonra bırakıyorum sensizliğin ortasına. Pes diyorum pes pes pes! Yine susmuyor ahmak bir kez diyor bir kez daha dene. Ben bu gece bilmem kaçıncı zarı atıyorum Atıyorum Atıyorum... Atıyorum... Ama sensizliğin değil bu gece bizsizliğin ortasına koyuyorum. |