HAFAKAN
Anladım ki bundan önce yaşadıklarım bir şölen dağınıklığı,
huzursuz çocukların,mahalle kavgası,ve kabusları, kaybetme korkusunun verdiği tek şey,acımazsız sahip olma hırsı, sonra, okşayıp başını karşıma aldım acıyı, yeminleri bir çöp tarlasında uykuya dalmış, hasat mevsimini beklerken düşündüm, kızdım kötü niyetlerimin vahşiliğine, ama ya kendimin hürmetten,erdemden, tüm iyilik isimli çiçeklerden, mahrum kalışına bir anlam veremeden, içlenip hayıflanırken, eski çağlarda işlediğim günahlarım yüzüme vuruldu, bir dibe vurmuş düşte, takii o zamanlarda çiğnediğim yaban gülü hala kırık gövdesiyle, yüzüme lanet okurcasına bakıyordu, ve tedirgindi adımı anımsayan mevsimler, yeniden yaşlanmıştım şimdi, ve zaman üzerime yüklediği, tüm çirkef suretleri bedenime giydiriyordu,bir,bir. en cürümlü günahkar ,en asil yalancı,en zengin küfürbazdım şimdi, dilim konuşmuyordu benimle, ve sonunda bir yolculuk sunulmuştu ruhuma, haber verilmez sonsuzluğun çağrılarında, o ansızın çıka gelir,hayat lüzümsuz bir sayaçtır artık ancak rakamsal endişelerini sayan. yükselen bulutların peşinden,zincirlendi ruhum, yarına lahuti bir tövbe kaldı, son nefesin saygın utancında, sırtım da bir milyon dünya taşıyordum, her birinde, anlayıp yirirdiğim bir bahar bırakarak, ve sonunda hiç birinde,seni bulamamak, ve ruhumda bir milyon cehennem azabı.... ve sensizlik bilgeliği....... |
öyle
değil mi istanbul ...