KARANIN KARASIN DA
Huysuz akşamlar
Gülmeler boğulur karanlığında Bir ben gülemem... Harisliği diz boyu sevgili Yutarsın iliğime kadar sevinçlerimi Kursağımda bırakırsın heveslerimi Cebimdeki şekerlerime gözleri takılır Oysa kalbime yakarışlarım çakılır... Açsın yüreğimi, kalbimi alsın Yolunası saçlarımı eline dolasın Acıtır mı sanıyor? Uyuştum, acı, acı üstüne geçtikçe Düştüm yollara o git dedikçe Gurur mu, işte ben ondan bi haberim Öyle içimden geldiğince sevmekteyim En son önünde, diz çökmekteydim Yalvarışlarım ona çarpıp beni vuruyordu Kudurmuş ızdırabım ruhumdan akıyordu Edepsiz akşamlar! Bana kaybettin diye bağırdı Masamda şarabım, alayların, birde sensizliğim vardı Durma yırt yaşanmışlığı, gizlendiğim tek sığınağımı Ok yaydan çıktı bir kere, ne ben uslanır kaçarım Nede ruhumu alıp zindana kapatırım Kalbin beni vazgeçecek mi sandı? Ne o? Gözümün karası cesaretini mi aldı?... Ağlamalarımı sakladığım küplerim var, saysan sayılmaz, Daha dün yoktular, çokluklarına kimse inanmaz Sevdanın karasını yüzüme çaldım Sevmelerimi zamane hevesi mi sandın? Unuttun mu? Yolundaki dikenleri ellerimle ben kopardım Haris sevgilim, ben seni acılarınla bırakırım mı sandın? Bir alev ki kocaman, vurur bağrıma, bağrıma.. Yeşillik bırakmadı şu fakir taşımda toprağımda Açlığımı unuttum uykusuz uyandığım sabahlarda Sevda bilmeyen gözler acınası bakar ya İşte öyle berduş, öyle serseri, öyle bitiktim kaldırımlarda Yaz ortası yaprak bile göremezdim ağaçlarda İşte öyle kör, öyle sefil, öyle sensizdim sokaklarda Ellerime çiviler çaktım, bir türlü boşluğunu dolduramadım Karlarda yalın ayak gezdikçe, kalbim buz tutar sandım Çarelerin çaresizliğinde gömülü ruhuma yandım Kendi ellerimle mezarımı kazıp içine uzandım Evet öldüm, bedenimin besleyeceği bir kalp yok Kalbin yeşerteceği bir aşk yok, kendimi yalanlarıma inandırdım Daha ne aldatmacaları kafamda ince ince tasarladım Çıkış yok, kaçış yok, saklanacak başka hayat yok Gelip de çıkartmaz, uzanıp elimden tutmaz Ben, karanın karası sevdanın içine battım... |