13
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
882
Okunma
..
hiç bu kadar şuur altıma inmemiştim..
çocukluğuma selam vermek istediğimde,kasvetli
bulutların işgaline uğrardı güçsüz ve masum, ânılar
bulunduğum yer,
hücremsi bir başıma sığışmalık//hem güvenlikli aşı boyalı bir kabin
masal ülkemin çelişkiler öyküsü kadim..ama
yenilenmiş silüeti..
nemliydı yankılamalı loş geçidin duvarları//bu büyükçe bir sanrıyla ikinci gelişim..
örümcek ağları yırtılmış yarasaları gitmiş boş malikânenin
ağlamaklı bir çocuğun elinde seğirtiyor sepya sarısı bir fotoğraf
sesimin kısıklığını heyecana veriyorum ellerimle//denemelerim kurcalıyor bilinç kaybını
duymuyorlar kendimi halûsine edilmiş sedyede griydi gözlerimin feri
hınçlarımın eserine yürüyorum kollarımdan tutmadan çocukluğum
kimliğine af bekliyor // dosyaları nisan yağmurlu zaman mefhumu
şansıma,doğa’da yaptığım bir yardım talebi uğruyor
akrebin kıskacından kucağıma düşüyor vakitler
şuurumla çoğalıyoruz yeraltı dehlizlerinde
her yeni doğum kayıtsız hafızamda mutlu ödemler yaratıyor
dimağımın sessizliğine gönül koyuyor heceler
umarsızdı bühtan çukurunda insaf
açık zaafımdan vuruyor yalan rüzgarları
b/akın !!
d/okunaklı maziselimde g/örülür//mühür b/asan minicik serçe parmağım
dilemmayı susturup kurumuş nehir yatağına s/akladım
mavi çiçek karıncası ulaşmadan bahar dalının ucuna
ruhun etik ışıklarını satır arasıyla avutacağım
durun gitmeyin.. aşk’a aşık sanrılarım !
çocukları içimde yaşatmak amaçlıydı pedagojik çırpınmalarım...
..
5.0
100% (17)