Çoktan Unutmuş İstanbul Beni
Çoktan Unutmuş İstanbul Beni
Şeytana kalsın düşlediğim Olanca güzelliğin Bir hazan gülü edasında.. Bir dağ lalesi sol yanım Yürüdüğün bütün yollarda Karışır giderim masalara.. Öyle çatma kaşlarını Adını sorsam kimse bilmez. Martı çığırtkanlığın da Düş diyordun düş düşlerime Temmuz sıcaklığı gibi yak Bense yeni yeni Öğreniyorum kahve bakışında Aşkın gizemini sırını Şimdi Seveceksen yürekten sev ki Ben sensizlikten ölmeyim Deyişini hatırlıyorum.. Oysa her gece yokluğuna Kanat vuran bu yürek Her vuruşun da Bir dağ yürür üstüne üstüne Bir volkan kaynar için de Yasak kitaplar gibi okurum Seni ben gizlice... Bakma öyle dik duruşuma Cam gibi kırıldım sensiz Sığmadım bir yerlere Verip veriştirdim Tıka basa dolmuştum Ellerinde ne var bilmiyorum Ama sen tuttukça Ben güçleniyorum inan bana.. Gözlerin çukur kurak çöl gibi Cemre düşer mi diye bakıyor Çoktan düştü yere göğe toprağa Üzerine yağan yağan yağmurda.. Şimdi Hatıraların uyanma vakti Kapat pencereni aslan parçası Çoktan unutmuş istanbul beni Macerası çoktan bitmiş.. Amansız gecelerin sırı gizemi Ve her şeyi sende mi gizli Yoksa bende mi Salim Erben. |