bilmediğimiz o noktada
Bilmediğimiz o noktada, saat o saat
-meydanda -bir yerde şifre varsa, sır vardır Yani O ikinci kişi Kardeş kaygısının derin boşluğunda, Mülkiyet, samimiyet ve hassasiyet. Bir bir, Kayıp oluyorduk, trafiğin tam ortasında, (Çimento ve saygıya inat tüm renkleriyle beraber) Ki inanmanın öbür adı, yaşamak. Sonsuzlukta asılı sonsuz kere nefes Yaşayan Biz!!- Ses ise, siz. Duymuyorduk. Serin suyun Vuslat An’ın, ‘’ten titremesi’’ ürpermek. bu yağma bu şimşek. ‘’Vardan öte varın var olduğu, bu toprak.’’ bir annenin nasırlı avuçlarında. Bir -hırka kefen- sırtımızda Yoksunduk kalp atımlarında, Son Bir damla göz yaşı, -kudret timsali. Var idi. Damlıyordu toprağa 2. –bu nedir bu Hissizliğe Esaret ve neden!! bu teslimiyet, imkansızlara sonra , kendine yeni mecralar aramaya kalkan hakikat’ımız. -mutlakıyet ölüm anı,kök ağaç yaşlanmak Ahh! o nöronlar Bilinç hokkabazları Yaşamak varken her bir bilinmeyeni karanlığın Bile Her tonuyla bu coğrafyanın -Peşinde ardı sıra Neden ayakları zincirli? 3. Nasıl olsa yeniden başlayacak ya! Cennet/nasip ipotek refleks yüzyılında… an ve an kemirildiğimi düşünüyorum. -Kıyametler kainatı- mı? Desem Değil! mucizeler deryası, göğü yamacı baharı, keşke yanmasaydı şehadete yürüyen İbrahim’lerin ayak izleri, De; tarihi sokak sokak özümsesem özgürlük sesini duyuyorum, aç kapıyı. -gri yamaçlarında 4 Var’dan önce biliyoruz ki, lisan var. Bre insan var bre can! Gazap/şeytan/mukaddes bulvarında Yalınayak hepimiz Tarih: 20.06.20, Soy İmparatorlu ve luluğunun gen portalında -Hâlâ buket-ü alanın rengârenk Halil-İ İbrahim sofrasında Daha düzgün. Bre, daha oturaklı -varken 5 Üzülerek bazen! Kapatarak muhtaç hücrelerimin ağzını Ve utanarak. Çocukluğumuza atfen boynum daha ağır, gülümsüyorum. yaşlanırken Yadigâr kalmış gibi çocukluğumdan, Bence, Bir an Ve gerisi, yansıma deyip! aynanın karşısına hiç geçmiyorum. -ve dikkat ediyorum bakarken arkama. Önüme Adem’den taa! Havva anamıza 6 neden olduğu bilinmek bile, istenmeyen. -bu en acısı. Kaybolanlar, tespih hanesinin hemen köşesinde, La ilahe illallah! Boylamlarında Mutlak değerek eninde sonunda o kara parçasına, Ve İlla Tutunarak bir kelebeğin rüyasındaki o İlaha İllah ve Allah. 7 numara. sol kolumuz havada çünkü 1 den başlamak oy kullanmaya adettir Bilmek, anlamak ve secde ede ede elmanın düşüşüne engel olamamak varsa özde Bu tırmanış algıdan farklı boyutlara ulaşmalı bence. _içgüdülerimizin iç açılarında_ Dalmak bir daha uykularıma, bir daha, bir daha, uyanmadan uyumak RÜYA 8 İşaretlenmiş hayatların; bir birine esneyerek nasıl kin kustuğunu, Bazen Tebeşir tozu aklıma geldiğinde en çok Hatırlıyorum. Aşkımın akışını Fırat’da Damarlarımda ise bakışını hissediyorum. Bu laf betona itaatkârların Tükürüyorum. -gübre- 9 Dağlara kar yağdı Yağmur yok ayaz Allem-i cihan rolüne ısınmıyorsam ve bilemeyeceklerim cebimde tırmanıyorsam. Bu mevcudiyeti, her şeye rağmen taşıyorsam Suskun Sabırlı Maddeden yapılan bu kütlenin, bizi terk etmemiş ruhlarına saygıdan -sorumluluk gereği. Hikâye varsa -deli kanlılıktan -aksan Aksan aksan.. -Muhtemel bir kul olarak usulsüzüm. Milat: miladi takvimin ister ertesinde ister Daha! Daha da ötesi Bir karınca! Yaradan’ın nimeti bir tırnak sızısı ceviz Tutunduysam o lokmaya Usulsüzüm. Ama, avunmak istemiyorum. Üzüntü artık bir gül gölgesinde -Çıplak. 10 CEHENNEM Kekremsi, keskin bu delici soğuk Bu Çağlayan senin huyun. Tüm küllerimi savursan.. Bir daha, bir daha ah! Zaman. 11 Yok, idik sen yoksan. Düşünmez idi nerden gitmeliyim diye kervan. -Sen olmasan Umut susardı elbet ihsan edilmiş onca toprak Belki, Belki Bir gün daha Gün görebilirdi. Selman İnsanın ibadeti -Oluşum-sal,disiplin- Her dalgalanmada. Ve ‘’lodos’’ -Korkmamalıydı. 12 Bir gördüğüm hak ihlali, yağma Bir gördüğüm tapılacak bir olgu yaratamamış olmak. Bir gördüğüm tekil olamama hali -bir gördüğüm İyiye çoğalamama Ahh! O, doğmamış ruhum. Ki bu Sadece Her ne koşulda olursa olsun Yokuş aşağı!! 13 -keşkeklerin ‘nesil-sen’ kuşağında ‘Maalesef’ denen, Bu rahatlama hiç-sizlik sendromu Ya Hit-sizliğimizin!! -Feda ettiklerimin- bence! (-sebebi her ne olursa olsun, şartlanmaların birbirine bağladığı bu neticenin; Bana göre, en kısa bu yelkovan geçişinde, Sırt üstü parendeler atan sen ile -Nefesim kadar etki etmeyeceğini bile bile) neye olduğunu bilmeden YÜZÜYORUM. Yâda! Nefse karşı Yetersizliğimizin bedeli. Dokunamıyorum artık hiçbir şeye Aşka dokunamadıktan sonra Hangi mahcubiyet Kim? e karşı -YASAL- Bütün nota’ları, neden!! la-laşşştıryoruz! Pompalanırken bir yandan kan -olmasın diye kırmızı. vaz geçiyoruz Sarı’dan Pardon! güneşten. Kalpten Yolcusunu gemiden atan kaptan Sanki ateşten besleniyoruz. 14 Emek ve hayal her Hürriyet’e kısmet iken. Her doğru her doğruya çıkmaz iken (-illel ve -ebet) Duygusal kesişme noktasında bizi ele ele veren kim? ise. O ben dahil sen Mutlak yardım et kirlerinden arınmasına. -yanlışın yanına otur -Ama, İnatla. MESELA mizah; Yakadan ilikleyerek ile başlamalı der ve bitmeli de gömleği giyme seremonisi tek bir atışta De ayrı Ne ilik ne düğme ne de .. 15 Portakal, nar çiçeğine denk gelende Güneş bir kızıl! o nasıl bir heybet o nasıl bir gidiş ki! Günlerden saniye (başı sonu evveli 1) ay peşi sıra gelmekte Ya ertesi. 16 Zira bıraktım tecrübemin boyun kemerini Mihmanı bilinmez niyetime Semah-zen hasbihalim ile. Dönüyorum ışığının altında Lakin! tamir ve nizam et dilek kutusunu lütuf-en. Sana sesleniyorum. Hâsıl olmak bitaptır Ama Kazanmak bir parmak işaretinde, -Kırkıda kırık parmak- Soy adım: Canlı DİLEKÇE 17 Madem bitmek de Habil Daha düşünsel yaklaşmak da, Anlamaya çalışmak, Isınmak için üşüdüğünü hatırlamak, ateşi bu yüzden sevmek 2. Cemre -fark hep! Geometrik geldi bana 18 Turkuaz!! hele ne turkuaz!, nankörlük etsem! -Kıyısında Akdeniz ile empati kuruyorum Alır mı beni içine ?? 19 Yay’ı gönderip dolunaya keman çaldırtmaktır, bazen -yakamozda protonlar- Cızt! eder karışır O’ da boşluğa Belki bir gün dokunur. 20---------------------- Merkezi kâinatın, Ki en mahrem yeri bakışlarımızda. Menzil demek ki ıraktır. İlimdir Doğa kanunları gereği Fen’dir. bir adım ötesi sosyal ilgiler -sanatsal, naif samimi - kocaman bir göç var Varacağı yeri merak etmeyen beyinlerde Ulaşmaya tecavüz etmek kadar uzaktır henüz sosyalleşmeyen kabilelerin öğretisi. Bir vardır. yoktur 2 ve ötesi. Gölge gölge rüya rüya gibi gibi. id vardır od vardır yoktur başka meselesi/felsefesi, meşgalesi doymak illa-ki acıkmak -kuş olmasa çeşit çeşit göğün semalarında Cennette yoktur aslında. Kusmak -en umutlu anında 17 Bir yanılgıyla bile, çok şükür!! diye Başlar. Bizimdir her ne halde ve hangi Huda seviyesinde Olursa olsun O ki Muhtemeldir bağışlar. Bizimdir sevmek ile miras eşitliliğinin Buluştuğu o köprüde Geçiş hakkı mekanizmamızın ne kadar işlemesine karar vermek. Hükmü: ferfecir’dir Mirasımızdır çekeceklere cezası Bizimdir var getirdiklerimiz Ve getirmek isteyerek kadar me-zalımlarımızın -günah. Bazen Haykırmak istiyorum. 18 Kapının içeriden açıldığı ve anahtarının çok uzaklarda olduğunu bilip dünyaya gözünü açmak var Birde ölürken, elinde tokmak. Hahk edilmiş isyan ünlemsiz 19 Bir dirhem bile değil, değeri dilimin Eriştiği tek hücresi. -İ O’da, oda oda ı yı aramakta Islak tatlı ideallerimin mutfağı balkonu wc vs Ney, duydum desem Sen bir gülmeyince bahar olurmu? Bile esmez. Dualarıma ezan 20 Kalanım Varılması, var olması gereken serüvenim- Omuzlarımdan pişmanlıklarıma düşen kâbuslarımın boşluğunu dolduran, vs, vesaire, vesair Adı denmez Zaman. Omurgalarım doğrultusunda eğilip bükülürken sen. benim beyin diyalektiğim. Çerçevenin bir o yanında bir bu yanında. Sınanırken adil olmamak ve vicdan Mukayese edemiyorum, bazen. Mutlak korkudan bu yok olanı, Ve neden? Hiç bir şey bilmiyorum. 21 Başlamasını Habil nefis etmiş olabilir Ve bitmesini Adem kabul etmiş! Üzmek, kıymak, kıymet bilmemek zerk edilmişken iken gönül kadehlerimize Sefanın kıymeti doğal olarak sentetik kokuyor Kıyamet efendileri Kılıçları körler, Yağmacılar Ağlatmak karşındakini, -hangi aklın delili. Öfke papatyanın olsun Kurşun aldanışların.. 22 Âlemin 1 1 hile Ali’min ise bir misyonu olduğunu düşündüğüm için. Doğrunun tüm virajlarında hep araf’ın, siyah tarafına koştum beyaza belki milyon kez A-hı zar! ettim. Hakkım var ise üzerinde nokta O yön verdi. Ben hep Zar’ı, güzah bildim. ‘Yazık’ yazılmamışsa anlına. Bir defa, Fedadır, maneviyat en usulünce En usulüne yakışır biçimde El-fatiha 23 Bir şekilde kokacaksak; ana düşüncesi İklimlerden her daim –Hayal!! 24 savunma: ^ Tabure ile yer mesafesi Cebimizde bilyeler. 25 Şimdi Cellat, ışıldayan tüm gözlerde / kıyamet-i kalp. Bir insan bir inanç ve milyarlarca karınca Yazıklar olsun bize!! -birtek senin üzerinde O şemsiye cellat! Bilesin. Paylaşamadık hiçbir rengi bile Soğuk sıcağın asla zıttı değildi, yandık küfürledik donduk küfre girdik Zihin algıdan beslenmemeliydi Bu kadar! His-saf, sezgi önyargısız Yaşam… Eğer İyiyi ve kör olası sevgiyi Paylaşaydık Be vicdan -az bişey ,- ya duysaydık ya dinleseydik ya okusaydık ya korksaydık Ya hiç Hiç yoksa dokunsaydık saçlarına Dokunur gibi … Benden ile evladıma, Özür dilerim Çağan’ımdan. Doğum günün kutlu olsun, inşallah İkinci yaşına bastığın toprakların altında, işte o ikinci kişi Kıyamet zaten Artık Nefes alışımızda Sen ile koşsun. Çamur testi yağmur, yağıyor olsa ne fayda. Kurudu o son göz yaşı. Tarihi evvelden öncesi yapılmış olsa nice Duygusuzca ve zalimce kazmayı vuran yerine toprağa. Deist olsun. Allah gibi yardımcın, sonsuzun, sissiz ve issizin. AŞK için olsun. Ferah yürü Evvel Allah |
Şiirli gönül ateşiniz hiç sönmesin…
Duygular sonsuza dek mutlu olsun...
...........................................Selam ve saygılarla..