Hadi git seher yeli bende önce varırsan
Sevdiğimi söyle, hasretimi anlat.
Sen anlatabilirsin belki?
Ona deki çekti beni içine, solumazcasına
Sana doymak için, senin yerine, sarılır gibi sana.

Hasretinin de güzel olduğunu söyle ona.
Ama yine de bir umut, sen anlatabilirsin belki?
Baharın güzelliği kadar güzel...

Tonuran filiz, açılan yaprak, nasıl hasretse güneşe?
Ve çatlayan toprak, sararan fidan,
Nasıl hasiretse yağmura, ve bende ona öyle.
İşte böyle anlat benim hasretimi...

Ona deki.
Hale neyse görmeden önce,
bakmadan gözlerinin içine,
Görmeden önce, dudaklarının titrediğini...
Hadi git seher yeli benden önce varırsan?
Sevdiğimi söyle hasretimi anlat.

Dokunup sevmeden, okşamadan yanaklarını.
Titreyen dudaklararına dokunmadan.
Bir çocuk kadar mahsun ve temiz
duyğuları dışa vurmada.

Bir dişi kaplan kadar aç, sevğiye susamış,
iç güdüyü yenmede usta sayğı da duyulmalı.
Dişi kaplan iç güdüsü şaşılmaz buna.
Yavrusuna düşkün,
Kartallar ğağasında taşırmış,
yavrusuna suyu.

Söyle ona seher yeli.
Belki çok kısa bir an, ama sana öyle gelir ki
Aylar, kadar uzun yıllar, kadar geride.

Belki de umutsuz bir hastanın son bir umut,
bekler gibi beklerim onu, seher yeli.
İşte böyle anlat hasretimi ve sevgimi.

Seher yeli sen anlatabilirsin belki.
Ben anlatamadım, senden bir umut.
Hadi git seher yeli benden önce varırsan.
Sevdiğimi söyle hasretimi anlat.
Ona de ki...

Yalnız.