(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
44 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kuran-ı kerim’de Muhammed, İsa, Musa kelimeleri olduğu gibi Firavun, Nemrut vs. ibareleri de vardır. Kutsal kitabımız insanların nasıl kurtulacağını, nasıl doğru yola ulaşacaklarını gösterirken, bazı toplumların nasıl ve hangi sebeplerden helak olduğunu da anlatır.
Necip Fazıl Kısakürek üstadın şiirlerinde Allah, Peygamber, nur vs kelimeleri geçtiği gibi, köpek, leşler, ifrit, lanet, fahişesi, kelle, homurtu, fuhuş, kokutanlar, ahmak, maval vs. kelimeler de geçer.
Yine Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiirlerde Hak, Allah, Muhammed, Peygamber, Sadi, Sinan, Üzeyir, Mevlid, Ezan, Kur’an, Ömer, Hacı Bektaş kelimeleri de vardır;Furavun, fitne, fücur, katil, vahşi, leş yiyen, uğursuz, dilli düdük vs. kelimeleri de vardır.
İstiklal Marşımızda sancak, helal, istiklal, Hakk’ın, vatan, şüheda, ezan kelimelerini de okuruz; çılgın, ulusun, tek dişi kalmış canavar, alçakları, hayasızca, cerihamdan kelimelerini de…
Çanakkale Şehitlerine isimli hepimizin bildiği muhteşem şiirde ise baştan başa bir medeniyetle diğer bir medeniyetin, Batı ile Doğu’nun, biz ile düşmanlarımızın mukayesesi vardır ve bu anlamlı mukayese hangi kelimelerle, mısralarla yapılmış herkesin malumudur.
Lafı uzatmaya gerek yok.
İyiliği anlatırken kötülüğün ve kötülerin özelliklerini de dile getirmek, iyi ile kötünün mukayesesine de imkan tanıyıp daha da etkili olacağı için gereklidir; fakat şahısları, şahsiyetleri yıpratmadan yapılmalıdır bu iş.
Bendeniz de böyle yapıyorum, bazı kavramları ve o kavramlara müptela olmuş mücerret varlıkları anlatıyorum, anlatırken de herhangi bir şahsı veya şahsiyeti hedef almıyor, doğrudan doğruya yanlışlıkları, kötülükleri hırpalıyorum.
Sözün çoğu delilere söylenir.
Siz arif insanlarsınız;ben az anlattım siz çok anlayınız lütfen!..
Hedefimiz bir, şiir anlayışımızda çok büyük bir farklılık yok, temel değerlerimiz ve önceliklerimiz birbirine tezat değil.
Üstelik dostuz ve her gün de birbirimizi görüp konuşmak imkanımız var.
Sizi de şiirlerinizi de seviyoruz.
Ayrıntıya takılmaya gerek yok; anlamaya çalışalım yeter.
Saygılarımla…
DURDU ŞAHİN
Not: Elbette ki bendeniz de şiirin tadı, rengi, ışığı, anlamı, faydası ve gölgesi olan kelimelerle yazılmasına taraftarım ve şiirlerimin çoğunluğunu da ( bu sitede yayınladığım birkaç şiirle, yayınlamayı düşündüğüm birkaç şiir hariç) bu anlayışla yazıyorum.
Arkadaşların eleştirdiği anlayışla yazma işi benim tarzım olmamakla birlikte o tarz yazanların da olabileceğini ve normal olduğunu, bu şeklin de çok usta şairleri bulunduğunu çok iyi biliyorum.
Örnek arayanların Necip Fazıl Kısakürek üstadımızın hiciv şiirlerine bakması gerekecektir. Arif Nihat Asya ve Abdurrahim Karakoç’un konuyla ilgili şiirlerine de bakılabilir.
Hocam, kaleminizi kutlarım. En azından şunu biliyorum ki, siz büyük bir şairsiniz. Hasta yatağınızda bile edebiyatla iştigal ediyorsunuz. Manzarayı ibretle seyrediyorum, Hem Murat hocamın yorumlarında, hem de sizin cevabınızda haklı taraflar yok değil. Ancak, her ne şekilde olursa olsun, bazı kelimeler, olumlu da kullanılsa, şiire yakışmıyor. Bunu kabul etmeliyiz değil mi.. Saygılarımla..
Benim şiir tarzım elbetteki bu tarz şiirler değil. Zaten bu tarz şiirlerim de fazla değil.
Ancak bu tarz şiirlerimde de yadırganacak bir şey yok.
Argo konuşmak başka, ağır konuşmak başkadır.
Bir de bazı kelimelerin sicili bozuktur..
Şimdi benim kullandığım kelimelere bakalım:
Köpek, manyak, şeytan, ot, it, hilekar, bencil, çıkarcı, sahtekar, tozlu, pürüzlü, alçak vs. gibi kelimeleri kullanmışım "Ulan Manyak" isimli şiirimde.
Bu kelimeler ağır fakat müstehçen değil.
Bir de dediğim gibi kavramları eleştirmek, yerden yere vurmak başka, o kavramları bahane kılarak insanları yerden yere vurmak başka.
Mesela bizim literatürümüzde, geleneğimizde yahut söyleme biçimimizde " falanca manyaktır ve manyaklıkta kötüdür" demek hoş karşılanmaz. "Manyaklık kötüdür" demekte bir sakınca yoktur.
Şimdi diyeceksin ki ikisinin arasındaki fark nedir?
Şudur:
"Falanca manyaktır ve manyaklıkta kötüdür" derseniz falanca kişinin olan veya olmayan şahsiyetini incitmiş olursunuz. " Manyaklık kötüdür" deyip manyaklığın zararlarını yazarsanız, insanları manyaklık illetinden korumuş olursunuz.
Benim hiciv tarzı yazdığım şiirlerde manyağı, manyakları değil, manyaklıkları eleştirme vardır ve manyaklık da çok tehlikeli bir hastalıktır.
Şairin görevi elbette vardır ve bu görev de bir tane değildir. İnsanın ve problemlerinin olduğu her yerde şairin görevi iyiyi, güzelliği anlatmak, yalandan, yanlışdan insanları uzaklaştırmektır.
Bir de ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimiz de çok önemlidir.Ben de ne söylediğimi bildiğim kadar nasıl söylediğimi de iyi bilirim.
Korkma bu tarz şiirlere uzun süre devam edecek değilim. Birkaç tane daha bu tür şiir yazdıktan sonra , asli ve gerçek manada beni yansıtan şiirlere dönerim.
Vatan toprağının has kumaşıdır her zaman, Al bayrak için ipekli bez olur ordumuz. Sakarya’da,Dumlupınar’da,Çanakkale’de, Bin yıllık ülküler için tez olur ordumuz.
Mert, asil duruşu, kararlı tavırlarıyla, Mazlumun kuvvet aldığı diz olur ordumuz. Çaresiz kalana, yolunu şaşıranlara, Umutla gidecekleri iz olur ordumuz.
İmanlıdır, hedefi vardır, yaşatır aşkla, Bu ülkeyi sevenlere haz olur ordumuz. Ne fırtınadan korkar, ne de karakışlardan, Yoksullara, zayıflara yaz olur ordumuz.
Zamansız karışmaz, acele etmez bilirim, Siperde kartal bakışlı göz olur ordumuz. Görevini bilir, unutmaz ilkelerini, Bir işaretle tutuşan köz olur ordumuz.
Denizlerden, yüce dağlardan, ıssız çöllerden, Sonu zaferlere çıkan düz olur ordumuz. İç ve dış düşmanlara demir yumruk olsa da, Birliğe, barışa güleryüz olur ordumuz.
Vatan toprağının has kumaşıdır her zaman, Al bayrak için ipekli bez olur ordumuz. Sakarya’da, Dumlupınar’da, Çanakkale’de, Bin yıllık ülküler için tez olur ordumuz.
01.10.2007 Saat 24.00 Durdu ŞAHİN
Bu şiir Durdu Şahin Hocamın en sevdiğim şiiridir.Herkesin iyi yazdığı bir şiir tarzı vardır.Bazıları iki üç tarzda da iyi yazar .Mesela Mehmet Akif denilince akla ilk gelen şiir tabi ki İstiklal Marşıdır.Durdu Şahin derse biri bana bu şiiri hatırlarım.Hocam son üç şiirinizi de beğenmedim.Siz vatan millet ordu gibi konu ve kalitesi yüksek şiirleri yazın acizane tavsiyem.Benim anlayamadığım şu ki bize günlük hayatta kullandığımız en masum kelimelerde bile kızarken neden hiciv diyerek böyle kelimeler kullandınız.Batılı tasvir saf ve temiz sineleri bozar.Geçen sizi ziyaret ettiğimde .Tamam Hocam hallederiz demiştim.Hallederiz kelimesine bile çok kızmıştınız.Bu kelimeyi kullanmanın yanlış olduğundan dem vurmuştunuz.Şimdi neden bu son şiirleriniz böyle ?Tamam açıklamanızda müşahhas varlıklardan söz etmediğinizi söylüyorsunuz kabul ama yine de yanlış.Bence siz şu yukardaki gibi gerçekten güzel şiirlere imza atacak bir kalemsiniz.Saygılarımla...
Yazdığım hiciv şiirleri hakkında düşüncelerini dile getiren okuyucularımın görüşlerine saygı duymakla beraber şu hususları da özellikle belirtmek durumundayım:
Bir kere, bu ve diğer birkaç şiirimde anlatılan manyak, eşek, pis herif ifadelerinden kastedilen müşahhas bir kişi veya kişiler değil değil; mücerret varlıklardır.
Tepkim ve eleştirim, manyaklık, eşeklik, pis heriflik kavramlarına, olabilecek, olduğuna inanılan, zaman zaman sosyal hayatta karşılaşılan manyaklara, manyaklıklara, eşekliklere karşı şahsi kanaatlerimi dillendirmeye yöneliktir.
Şahıs ismi yazmadığım için de manyaklardan, eşeklerden, pis heriflerden başkalarının bu tür şiirlerden rahatsız olması söz konusu olamaz. Eğer bu özellikleri taşıyan kişi veya kişiler varsa, o zaman da üzülmemize ve şiiri yadırgamamıza gerek yoktur; çünkü o zaman da söz ve şiir muhatabını bulmuş demektir.
Bir kere daha söylüyorum:
Ben müşahhas bir insandan veya insanlardan değil mücerret bir varlıktan veya varlıklardan hareketle eşekliğe, manyaklığa, pis herifliğe karşı sadece benim tavrımı dile getiren en tabii tenkit hakkımı ve görevimi kullanıyorum. Bu konudaki şahsi düşünce ve kanaatlerimi dile getiriyorum.
Ulan falanca manyak, ulan filanca pis herif, ulan veya falan eşek diye isim, şahıs adı belirterek yazsam, o zaman insanı yıpratarak şiiri yükseltmeye kalkmış olurum ki bu yanlış olur.
Elbette ben de biliyorum ki şiirin ve her türlü yazı faaliyetinin amacı insan denen varlığı veya varlıkları iyiye, güzele davettir. İnsan ve topluma; iyilik, güzellik ve doğruluğun etkileyici, sihirli ve tesirli gücünden yararlanarak güzel hedefler göstermek, mutlu yarınlara yelken açmalarına yardımcı olacak bilgi ve birikim sunmaktır.
Ancak kavram olarak manyaklığın,eşekliğin, pis herifliğin, ne kadar kötü, gereksiz, zararlı ve çirkin olduğunu dile getirmek de bir güzelliktir.
Buradaki güzellik, çirkinliğin tasvirini yaparak insanları çirkinliğe bulaştırmak değil aksine çirkinliğinin, kötülüğün, faydasızlığın, eşekliğin, manyaklığın ne kadar kötü olduğuna dikkat çekmektir.
bu tür uç noktalara varan şiirlerin bu sitede yasak olduğunu saniyordum..kural 3 :))bu kuralalrı ben yazamdım..ama bir üye olarak uyarmak görevim..
bana göre doğru bir hitap şekli deil..şair insanlar çok yumuşak.çok narin ve nadir insanalrdır..barışçıl,insancıl ve hoşgörülüdürler..yada benim bildikelrim hep böyleydi..bu yüzden bu tür sıfatları da onaylamıyorum.bu tür şiirlerin sadece bir kişiye hitap edebileceğine inaniyorum..asla evrensel bir kültürün parçası olmaya aday olamaazlar...