KARAAĞAÇ KÖYÜM YADIMA DÜŞTÜ..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 1961 yılı ocak ayı başında Kırıkkale’de doğmuşum.Beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuyum.Çelebi ilçesinin öğretmenleri çok olan Karaağaç köyündenim. Bizim köyün eğitim seviyesi çok yüksektir.Öğretmenleri çok olduğu kadar ebe hemşire mühendis,akademisyen ve subayı da çoktur.
Bir zamanlar bir Müfettiş büyüğüme sorduğumda yüzden fazla sayıda öğretmenimizin olduğunu söylediğinde şaşırmıştım. Aradan geçen 20 yılda bu sayı daha bir artmıştır.Bizim köyün öğretmenleri meşhurdur.Bunda bizim köyden yetişen rahmetli Halil Avcı ve diğer öğretmenlerimizin büyük emeği vardır. Bizim evde abim ve kardeşim,üç yeğenim öğretmendir. İlkokulu evimizin yanındaki Hürriyet İlkokulunda okudum.Babamın çarşıda dükkanı olduğundan çocukluğum gençliğim babama dükkanda,pazarda yardım ederek geçti. Orta mektebi şimdilerde Şehitler Ortaokulunun bulunduğu yerde Namık Kemal Ortaokulunda okudum. 1978 yılında mezun olduğum Kırıkkale Endüstri Meslek lisesinde ilk mesleki eğitimimi aldım. Torna-tesviye mezunu olan arkadaşlarım hep MKE fabrikalarında işbaşı yaptılar çalıştılar. Ben babamın sözü dinleyerek tahsilime devam ettim.O sıralarda dersane Kırıkkalemizde mevcut değildi.Ankara’dan temin ettiğimiz dersane kitapları ile iki arkadaş evlerimizde hazırlanmıştık.Üç yıl lise sonrasında dini eğitim aldım,hayatımın en güzel yılları orada geçti diyebilirim. O yıllarda evimdeki kütüphanemde bulunan birçok dini eseri okuma fırsatım oldu.Kuranı Kerimden ezber yapma imkanı yakaladım.Kuran-ı Kerim-Arapça ve Osmanlıca tahsil ettim. Ankara Gazi Ünüversitesi Mesleki Eğitimi Fakültesinde Lisans eğitimini 1981-1985 yılları arasında tamamladım.1985 yılında eşim Zehra hanımla hayatımı birleştirdim. 1986 yılı sonunda başladığım ilk görev yerim olan Trabzon Dernekpazarı Lisesinde 1990 eylülüne kadar görev yaptım.Bu şirin Karadeniz ilçesinde geçirdiğim günleri hayatımın en güzel günleri addediyorum. 1990 yılı eylülünde zorunlu görevi yapmak için gittiğim Yozgat Osmanpaşa İlköğretim okulunda 1994 eylülüne kadar görev yaptım. 1991 yılında Ankara Etimesgutta başladığım askerliğimi 1992 eylülüne kadar Kars merkezde kıtada Tankçı Asteğmen olarak tamamladım. 1994 yılında geldiğim memleketim Kırıkkale’de Battalgazi İlköğretim Okulunda 1994-1998 yılları arasında çalıştım.Bu yıllarda baba mesleği ticaretle iştigal ettim.Kırıkkale merkezde Öğretmen Muhittin Ardahan İlköğretim Okulunda 1998-2007 yılları arasında çalıştım. 2007 ocağında göreve başladığım Mehmet Işıtan Özel eğitim Merkezinden 2013 yılı başında kendi isteğimle sağlık nedenlerinden dolayı emekliye ayrıldım. Şiire merakım çok eski değil.2011 yılına kadar bir defterde sakladığım onbeş kadar şiirim vardı.Askerdeyken ve 28 Şubat sürecindeki içimdeki duyguları mısralara dökmüştüm. Bu sıralarda geçirdiğim bazı badirelerden bazı üzüntülü hallerden dolayı kendimi şiirle ifade etmeye çalıştım.Aşk ağlatır dert söyletir hesabı bütün yaşantımı şiirlerle dile döktüm. 2011 yılında sendikada tanıştığım bir şair abim Ömer Çetinkayanın şiir sitelerinden bahsetmesiyle merakımdan şiire nasıl bir giydiysem bir türlü çıkamadım.İki şiir sitesine kuralsız kaidesiz şiirlerimi yükledim.Katıldığım Kırıkkale Gönül Dostları şairler toplantılarında biraz kural kaide öğrendim. Şiir sitesinde ilk zamanlar şiirlerimi beğenmeyenler oldu.Her geçen gün şiirlerin güzelleştiğini kendimde farkettim.Buraya şiir yükleyen herkese şair payesi verilmekte ama şiirlerimin şiir olup olmadığı ehline usta şairlere malumdur. Ne yapalım elimizden gelen budur.Beğenenlere teşekkür ederim. Emeklilik sonrası günlerimi bir özel okulda idarecilik,Eğitim işkolunda sendikal faaliyetlerle ,vakıfta çalışmakla ve seyahatle bir yerel gazetede şiir yazmakla değerlendirmekteyim. Sosyal faaliyetlerde bulunmaktan haz almaktayım öğrencilerin derslerinde yardımcı olmayı dini müesseselerde okuyan kabiliyetli gençlere yardımcı olmayı severim. Dünyada huzur ve barışın hakim olması en büyük arzum ve dileğimdir.Sitemizden takip eden tüm şair arkadaşlarıma ve okuyucularıma sevgiler ve saygılar sunarım... Köyüm Karaağaç Çelebi obam, Dün gece yatınca yadıma düştü, Şimdi mezarında anamla babam, Köyümün dağları yadıma düştü. Çelebi yaylamdır köyümün yolu, Ormanla kaplıdır hem sağı solu, İnsanı güzeldir mert Anadolu, Köyümün ormanı yadıma düştü. Tırpanı çalardık kuru ekine, Koyunu keçiyi salardık düze, Anam getirirdi ayranı bize, Köyümün kızları yadıma düştü. Köyümün yolları taşlı dikenli, Derdimin dermanı köyümde gizli, Çekiyor günlerdir nedense beni, Köyümün yolları yadıma düştü. Ormanında kuşlar güzel öterdi, Bahçesinde türlü nebat biterdi, Horozlar seherde kalkın derdi, Köyümün kazları yadıma düştü. Koyunlar kuzular sabah melerdi, Anam ekmek için unu elerdi, Taze katmer hepimize yeterdi, Köyümün canları yadıma düştü. Hocam akşam sabah ezan okurdu, Mektebinde kızlar halı dokurdu, Cumada bayramda mevlüt olurdu, Köyümün taşları yadıma düştü. Hüdayi der yıllar nasıl da geçti, Ecelim yaklaştı kefenim biçti, Kabrimin tahtası mermerin seçti, Köyümün mezarı yadıma düştü. 27.02.2019//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN ............................................... KARAĞAÇ VILLAGE FALLED IN MY LIFE .. My village is Karaağaç Çelebi obam, I fell asleep tonight when I slept, Now my parents in his grave, The mountains of my village fell on my side. The road to my village is Çelebi plateau, Covered with forest both right and left, Anatolia is beautiful to man, My village forest fell on my side. We would steal the scythe to the dry crop, We would sail the sheep and goats on the nozzle, My mother would bring the buttermilk to us, The girls of my village went to my aid. My village roads are stony and thorny, The remedy of my pain is hidden in my village, For days somehow pulled me The roads of my village are on my side. Birds sang beautifully in his forest, Various plants would grow in his garden, Roosters used to say get up at dawn, My village geese fell on my side. The sheep and the lambs were in the morning, My mother would sift flour for bread, Fresh katmer was enough for all of us, My village’s lives fell on my side. My teacher would recite the prayer in the evening and morning, Girls used to weave carpets in school, There would be mawlut on Friday, on eid, The stones of my village fell on my side. Hüdayi says how the years passed, My fate has approached, and my shroud has reaped, The wood of my grave chose marble, My village’s grave fell on my side. 27.02.2019 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
Güzel bir şiir okudum ve taktirlerimle kutluyorum…
Şiir güzellikler sunar…
............................................ Saygı ve selamlar..