VAKİT TAMAM
VAKİT TAMAM
Tüm zorluklara güldüm ne kadar güçlüydüm fırtınalara meydan okurdu gençlik zaman zaman eylendim zaman zaman sevindim dünyayı dolaşıp gezsemde döndüm dolaştım geldim hayat İle dalga geçip gönlüme huzuru nakış nakış işledim... Kaç mevsim geçti aradan ben yılları değil yıllar beni harcadı saçlarıma ak düştü tenim buruştu nice sevdiklerim göçtü gözlerim doldu ne çabuk geçti zaman... Ben ne yıkımlar gördüm koca bir asır geçti çınar gibi büyüdüm yapraklarım döküldü ırmak gibi akarken çöl gibi kurumakta ne yoksa vakit’ mi geldi mum gibi söndüm... Ne güneş ısıtıyor nede yağmur ıslatıyor kuş sesini işitmez oldum gül gibi soldum yoksa güneşmi doğmuyor her yer zifiri karanlık ruhumu sıkan bir yalnızlık vuslat suyumu kaynıyor... Hayat ısgalamaya gelmez vakit çok kıymetli hızlı tren gibidir başında biner sonunda inersin indiğin yerde imamın kayığına biner kaş ile göz arasında gidersin zaman geldi diye üzülme herkes aynı durakta inmez kimin nerede ineceği’ de zaten bilinmez... Seyhan Kılıç 24.02.2019 |
kaleminize sağlık