Hani ustanın merdiveni yok derler,
Hani yoktur doktora çare,
Hani gönül kapısının anahtarı,
Hani yalvarırsın ya, yâre;
Hani sırça köşkünün camı,
Kırma, kırılma yapamazsın,
Hani Allah’tan başka,
Sevgiliden gayrı tapamazsın.
Aç gönül kapılarını,
Çıkmazsan yolcu olamazsın,
Ara sevdanı evrende,
Sonra, arasan da bulamazsın.
Hani gözleri sevgilinin,
Gamzeli yanaklarında gülücük,
Hani aşkın gözyaşları,
Birkaç damlacık.
Alevleri sevda ateşinin,
Anaforca yangıların,
Külünde kimler yaşar şimdi?
Unutulmuş anıların.
Hani kaç gündür bilmem,
Ay, yıl mı dersin yoksa
Yoksa bir göz kırpışı mı?
Senden ayrılışım.
Hani ey sevgili sözlerimiz,
Hani ettiğin yeminler,
Hani tuttuğunda elimi,
Ölüme gideceğimiz günler.
Hani Allah aşkına,
Yeminlerine inandım yıllarca,
Tango yapma benimle,
Bırak şu dansı.
Çöplük değil benim yüreğim,
Severse sonsuza dek,
Sayarım sonra günahlarını,
Yüzüne tek, tek.
Hani göklerdeki yıldızımız,
Mehtabında gecenin,
Birlikteki duygularım,
Üstünde adındaki hecenin.
Mesuttuk seninle biliyorsun,
Şimdi ne mesut, ne mesuda,
İç meyce aşkı kadehinle,
Sek olsun katma, su da.
Hani kırlarda seninle,
Kır çiçekleri toplayacaktık,
Hazandaki kısa ömrü,
Birlikte yaşayacaktık.
Benim yeminim duruyor hala,
Bak yerli yerinde,
Gel demiyorsun ki bana,
Geleceğim de.

10.Haziran.2008 19.25