Kuru Gürültü...
Bir damla yalnızlığımız var her birimizin.
Koca bir damla yalnızlık… Bir de küçük bir kaba sığacak kuru gürültülerimiz! İsmini “isyan” koyduğumuz sessiz çığlıklarımız Kimselerin duymadığı diyarlara, Bir göz yaşı duruluğunda, Küçük adımlarla,gitmekteydiler… Derken,bir söz fişeği patladı gri gökyüzünde; “Terk edildik kardeşler…İnsansız kaldık...!” Kimsenin duymadığı bu sessiz çığlık, Kuru bir gürültünün ıslanmasına sebep olmaktan Ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ve gazeteler şöyle yayınladı bu haberi; “Kuru gürültülerinizi,Marmara denizine,kıpkırmızı kovalarınızla,dökmeniz gerekmektedir! Aksi takdirde,kuru gürültülerinizi alıp,bir daha vermeyeceğiz!” Bunu gören isyankar bir topluluk, Kuru gürültülerini kimseye bırakmadılar. Tükürük kıvamında bir toz bulutu yaratıp, İçine,yaşamları boyunca biriktirdikleri kuru gürültülerini katıp, Üfleye üfleye başka yerlere,diyarlara,topraklara uğurladılar. Ağlamadı ama hiçbiri. Marmara denizine dökülen kuru gürültüler gibi, Islanmaktan korkuyorlardı… |
Selamlar.