Filistinli Anneler Ağıt Yakıyor
Kiraz yiyeceğim diye direniyordu çocuk
Gözünde yaşlar Dilinde ahlar! Anne gözünü dikmiş Duvarda asılı gömlekte seyri Ağıt yakmakta! Ebru sanatına bulanmış Gömlekte kan lekeleri… Gözünde an geçtikçe Nuh Tufanı, Yüreğinde sonbahar hazanı! Eşini, İsrail askerleri şehit etmiş Toprağa gömerken sanki ruhu onunla gitmiş Gencecik ömür, umut ve geleceği bitmişti… Masum yavrusu kendi keyfinde Hala kiraz derdinde, Yok ki parası alsın, laf bilmez dert bilmez çocuk işte! Görmüş İsrailli bebenin yediğini, Yarım dişleyip yollara attığını, Top oynar gibi birde vurduğunu, Rızık işte, nimet… Kiminde olur bilmez kıymet Kiminde olmaz bakar da ağlar, Duyar minnet… “Yavrum şu gömleği görüyor musun? ” “Üstündeki boya kirazdan değil kandan…” “Kiraz yedikçe, İsrailli çıkıyor tenden! ” “Babamız yok artık, erkeğimiz sensin! ” “Bu eve kiraz girmeyecek, elin kalem tutsun! ” “Babanı öldürenin silahı güç olsun damarlarında” “Selahattin Eyyübi gölgesini izleyeceksin…” “Allah ne emrettiyse onu öğren ve yaşa! ” “Dünyana değil hesabını isteyene kul olacaksın…” Mum söndü, Oda karanlığa büründü Hıçkırıkları dondu Antarktika’da! Gömlek kuruyup tuvale döndü, Baktıran nefise ilahi yol çizildi Umut öldükçe dirildi Bu değişmeyecek tek yöndü! Saffet Kuramaz |