Mevsimlere Ayrılmayan Aşk
Bilirsin, aşklarımı mevsimlere ayırmadım.
Aşk çoğul olacak kadar yaz bulamadı bende, Öyle bir hüzün var ki acımasız gözlerinde, Gazali’nin sıcak gülüşü yansıyor teninde... Farabi yeni bir devlet kuruyor düşlerinde Hızlıca açılıyor eski ameliyathane Yüzün gibi gülen doktorlar beliriyor, İbn-i Sina hayat buluyor beyaz önlüklerde... İbn-i Rüşt ile felsefe tartışıyor Gazali Yine beliriyorsun kundaktaki bebeklerde Güneşle dünyanın döndüğünü söylüyor, Buhari Çiğ aklımı hadislerde pişiriyor Gazali... Heykel yapımı yasak hadiselerde, tarihsin! Ahşapsın, çinisin, hat’sın... İnce bir işlemesin, Mevlana, Hacı Bektaş, Yesevi... Yunus Emre’sin. Mevsimlere ayrılamayan tasasın, kedersin... Bazen soldan, bazen de sağdan yazılan yazısın Belki saçlarını ortadan ayıramamışsın Hiçbir şey söyleme, tarih utandığını sansın. Ey geçmiş! Her şeye rağmen azıcık da insansın... |