ÇAKIR DEDEM
ÇAKIR DEDEM
Dört kardeştiler, İrili ufaklı; İkisi kız, ikisi oğlandı. Sevecendi huyları, Ufak tefekti boyları. Gözleri çimen yeşiliydi Kimse bilmezdi onun Nüfustaki adını, Herkes ‘’ Çakır’’ diye bilirdi. Zaman savaş ve yokluk yılları, Ruslar topa tutarken kıyıları, Tahminen on, on beşti yaşları, Anlatırdı, korkup saklandıklarını. Çekmiş hayatın çilesini, Yoklukla geçermiş günleri, Sadece bir öğün yemeğe, Gezerlermiş imeceleri. Derken gelmiş askerlik yılları, Askere gidenler olurmuş aşı İğneden de çok korkarmış, Almış onu bir acı, aşı telaşı. Adamını bulmuş şubeden, Demişler; sen tasa etme, ‘’Açarsın kolunu numaradan, Geçersin aşı olmadan’’ Şanslı sayıyormuş kendisini, Olmuş mu bir de bahriye askeri. Demişler ki ‘’ Olmayan var mı aşı’’ Başlamış yine dedemin telaşı. Bu haberi duyunca dedem, Telaşlanmış yine inceden Şöyle bakınmış etrafına, Saklanmış, hava borusuna. Aradan geçmiş biraz zaman, Sıradakiler aşı olmuş, iş tamam, Şöyle kolunu acır gibi sıvazlamış Bu işi böylelikle kolayca atlatmış. Bir gün nöbetçi iken güvertede, Yavuz Zırhlısı geçerken sirenle, Yapmış hemen top başı. Saygımızdandı, on pare top atışı. Gürültüye çıka gelmiş komutan, Dedem hemen vermiş, selam, Bak geçiyor Yavuz’la, Paşam. Olmazdı, top atışı yapmasam. Komutanı demiş ‘’ Aferin asker’’ Nöbetin bitince yanıma gel. Bu olaydan sonra Hamidiye’de Komutanın girivermiş gözüne. Bin dokuz yüz seksen yedide, Şaka yapar gibi, nisanın birinde Tam seksen üç yıl deyince, Aramızdan ayrıldı, ebediyete, Parlardın bazen, saman alevi gibi. Kindar değildin ezelden beri, Dargınlığı da bir sigara içimi, Nurlar içinde yat, uyu emi… Torunun Salih KOÇ 21 Mayıs 2016 / Çayırova-İZMİT Not: ‘’ANILARIM ŞİİRLERİM’’ adlı kitabımdan… |
Şahane şiiri beğendim ve kutlarım…
Şiir ruhun gıdası…
.................................................... Saygı ve selamlar..