acımıyorum kendime artık sırlarımı vermedim azraile kim doğuracak beni sancılı tırnaklarını geçirerek yüzüme
meşakatli bir yoldan sana uzaklığım kaç kilometre varılmaz molalara yıkılmış köprüler ve ana asya gibi karşımda duruşun, enkaz dilinin atında inciler
biz ikimiz aynı mahallede deniz aşırı ülkeler gibiydik aynı yerden binsek bile otobüse sen arka kapıdan inerdin ben hep son durakta seninle
kanımı değiştir şarapla kalp yolunu bulur susarak beni etkileyebilirsin bir yerde tarihin tozlu raflarından çıkararak
geceleri dinlendiğimiz apartman kaldırımı gökyüzünün tavanı teras müstakil, geniş bir evdir ancak her akşam kapısını çaldığımız sokak
şimdi sen bir sabah ezanında apar topar gidiverdin içimdeki değişmeyen iklimleri beğenmeyerek koca bir kentin ana kucağına, sessiz ocağıma incir ağacı dikerek
artık sizin evin bahçesi Van Gogh’un eşyalar Picasso’nun umutlar Abidin Dino’nun olsun sen ise kimsenin eğer bir gün ölümsüzleşirsen ben ölürüm
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Resimdeki Sessizlik şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Resimdeki Sessizlik şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Var olsun, ilelebet yaşasın, şiiriniz ve duygularınız…
Şiir yaz, şairi sev…
.................................................... Saygı ve selamlar..