YaratılışÇocuk bir harf yazdı tahtaya; zarif, kıvrak, her kenarı bir masaldı harfin. Gün geçti. Çocuk bir harf yazdı tahtaya; Naif, savruk, her kenarı gözyaşlarıyla dolu bir harf. Ve; zarif, kıvrak, her kenarı bir destan olan harf... Ve; naif, savruk, her kenarı bir ağıt olan harf... boğuştular kuyruklarıyla. Bu iki harf; paylaşmadılar tahtayı Oysa harflerin kaderiydi tahtalarda solmak... Ve; zarif, kıvrak, her kenarını zulüm kaplamış harf, Diğerinden eskiydi bu diyarda, “Hakkıydı” tek başına, tek sesli harf olmak. Ve; naif, savruk, her kenarını intikam kaplamış harf, Nasıl yenik düşebilirdi? Gerektiğinde hangi ses yerine kulaklarda yankılanacaktı. Çocuk nokta işaretledi yanlarına, Geniş çapı, koca bir nokta. Ve; zarif, kıvrak, tahtayı sahiplenen harf Kuyruğuna çizgiler ekledi bu noktadan. Büyüdü, cümle oldu, kitap oldu. Ve; naif, savruk, tahtada yuvarlanan harf Tahtada kalmak için intikamından vazgeçti. Naif ve savruk harf bir önsöz oldu diğerinin kitabında. Ve; pek de çizgileri kalmayan harf Böyle yaşam bulan kitabın, Kara zaferinin; masalına, destanına, hikayesine önsöz oldu... Çocuk şaşırdı; Ne zariflik, ne naiflik kalmıştı çizdiği harflerden geriye. Pişman oldu onları bir tahtaya çizdi diye... #mş 08/01/19 |