Şu senin elinden çektiğim nedir
Gözlerin kör ola, amansız gurbet
Mitil sırtta koğup, bıraktın sedir
Ocağı söndürdün dumansız gurbet

Tadına banmayan, insan kalmadı
Nice garip yare, haber salmadı
Onca canlar yanıp, saç baş yolmadı
Sabır taşın kırdın imansız gurbet

Kimin Şama kimin Ummana attın
Tüm dertleri sarıp yoğurdun kattın
Arsız arsız gülüp sıladan baktın
İnsanlara karşı gümansız gurbet

Kurtulup elinden hiç kaçamadım
Sevenler yaklaşıp gül saçamadım
Aşktan yana gönlüm bir açamadım
Yolunu kaybeden dümensiz gurbet

Varımı yoğumu aldı genç yaşta
Derman bırakmadı çaldı genç yaşta
Belalı başım kel kaldı genç yaşta
Yoldaşını satan dermansız gurbet

Yakubi’ye nedir senin şu kastın
Yirmi altı yıldır yüzünü astın
Uzaklara sürüp sırtına bastın
Kapı kapı gezen zamansız gurbet✍

Yakup Köse 04. 01, 2019