Yükümüz Ağır
Hep bir üstünü isterdi
Hep bir daha derdi Oysa, parası pulu vardı Durumu vaziyeti yerindeydi Daha da kariyer Daha da prestij isterdi İsteği, istekleri olmadı Asabı bozuldu Sinirleri, gerim, gerim, gerildi Yoluna hep engeller çıktı zannetti Ayağına ise dikenler battı Kaşlarını çattı Ulaşırım, ulaştım dedikleri şeylere Ulaşamadım zannetti Ulaşırım dediği şeyler Hep son anda yattı Kendi kendine vehimlendi Vesveselendi nem kaptı Bir şeyler yalan dı yanlıştı Doğruyu doğruluğu aradı Başını kaşıdı , saçını taradı Düşündü sonra, bir daha düşündü Kendi kendine dedi ki, Bu ne keşmekeş, bu ne karışıklık Birden irkildi, silkindi, kendine geldi Yanlışı, yanlışlığı, yanlışlığını anladı Kendine geldi, benliğini buldu Değermiydi geçip gidecek dünya nimetlerine Değermiydi bunca üzülmeye, değmezdi Aç,açık değilsen, ekmeğin aşın varsa Sevdiğin seni anlarsa Değermiydi hep bir fazla istemeye Değmezdi Üç kişi daha bana şöyle adam desin Üç kuruş fazla daha para kazanayım Değermiydi, değmezdi Kariyer, prestij ne demek dedi Düşündü, düşündü, düşündü Düşünüyorsa vardı zaten Ama her şey zıttı ile kaimdi Bir varmış, bir yokmuş Beyninde düşünceler uçuşuyor Kalbi sıkışıyordu Ben neler düşünüyorum Dışarıda zannetmem de içimde neler oluyor Her yerde Müslümanlar eziliyor Her yerde müslümanlar birbirine düşüyor Bir birine düşürülüyor Düşündü gördü Yemen’de, Afrika da çocuklar, insanlar Açlıktan ölüyor Nice yerlerde daha çok Müslümanlar ağlıyor,eziliyor diye aklına geldi Ağladı, ağladı Bir yanda israfın lüksün bini bin paraydı Öbür yanda ölen insanlık Öbür yanda ölen hep insandı Göz yaşı sel gibi çağladı Dakikalarca ağladı İnsanlığına karalar bağladı Yük ağır geldi kaldıramadı Yığıldı kaldı olduğu yere Kıldığı, kılmadığı namazlar Tuttuğu, tutmadığı oruçlar Verdiği, vermediği Zekatlar sadakalar Geldi aklına Kimileri için yaptığı gıybetler Bir kısım kul hakları Bir bir geçti gözünün önünden Bir Kelimeyi Şehadet Getirebilsem diye geçirdi içinden Silkinmeye, bağırmaya çalıştı Vucut kendini taşımadı Gittikçe ağırlaştı, yan yattı Koştu ev halkı komşular Geldiler dört bir yandan, dört koldan Ağzının bir müddet kıpırdadığını gördüler Bir zaman sonra nefes gidince Bir kaç kişi bakıp ölmüş dediler Son nefeste ne dediğini Kimseler bilmediler Çektiler çarşafı üzerine Bir bıçak koyup üstüne Doktor gelsin, rapor versin dediler Beklediler... Sonra yıkayıp, kefenleyip Selasını okutup Dört kollu tabuta bindirdiler Camiye gelince, musalla taşına indirdiler Cenaze namazını kılıp, mezarlığa götürdüler O sonsuzluğa açılan kapıya vardı Üstünü toprakla çabucak örttüler Hızlı bir şekilde biraz sureler okuyup Kısa bir dua yapıp Hızlıca Cemaat geri döndüler O öldü gitti, ne oldu hali belli değil Silkinip, titreyip kendinize gelin Uyanın... Ey şimdi yaşayan Ve günü gelince nefesi bitip ölecekler... Cengiz AKSU |
Yüreğine emeğine sağlık
................mutlu yıllar usta