Geleceksin diye geldim sen yoksun Sensiz neşesi mi olur olur bu yolun Dağlar bugün karabulutla dolu; Beni vuran yağmur şimşekle dolun
Yollarında adım adım izin var Yaban güllerinde senden hüzün var Sen ilkbahar idin bense güzün yâr Sarmaşık dal mıydı el ile kolun
Dağlar kucağında aşk ocağında Çakılıp kaldım ben gül sıcağında Bir yaban gülünün gonca çağında Telli duvağını açmaz mı gelin?
Yan deseydin erim erim erirdim Uğruna canımı bile verirdim Seni bir aşk tanrıçası bilirdim Hem kölen olurdum hemi de kulun!
Düzüm düzüm dağ yoluna düzüldüm Akarsudan aktım çayda süzüldüm Yoksun diye gülüm ne çok üzüldüm Sandım tomurcuk bir gül idi elin
Gül tomurcuk gözlerin güneş açar Aşk bir cemre doğaya neşe saçar Aşksız gönüllerin huzuru kaçar Neşesi mi olur sensiz bu yolun?!
Hüznünden yaprağın döken bir çınar Kaynağı gözünden akan bir pınar İçmesem suyundan yüreğim yanar Beni yakan hasret dudağın dilin
Şaban Aktaş 16.12.2018
GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR
Gülü seven dikenine katlanır Acı diken gide gide tatlanır (Gide gide diken bile atlanır Acı bile gide gide tatlanır) Deli taylar doludizgin şahlanır Aşkın beni yelden yele uçurdu
Bugün tersim döndü maziye geldim Yine acın ile gökleri deldim Gül idim, kül idim savrulan yeldim Hasret beni elden ele uçurdu
Bu kadar zor hasret alev alev kor Savrular külleri sen gül diye yor Gönlümün figânı sensiz d/olmuyor Gül bülbülü daldan dala uçurdu
Şaban AKTAŞ 16.12.2018 -14.09
KÖY DELİKANLILARI
Karayağız delikanlılar köyde Ellerinde balta kürek kazma nacak Vurdukça toprağa, d/eştikçe yeri Yurdunda yuvasında adam olacak!
Şaban AKTAŞ 16.12.2018
ŞAİR VE AYNA
Bir çift göz ve derin öz İç içe ve dış dışa Gerçek ve zahiri Ne varsa hayata dair Soyut ve somut Ayna tutar kainata Böyle bildim ben şairi..
Şaban AKTAŞ 15.12.2018SOFRADA SORUN
Gir çık lokantalara Gez dolaş bütün kenti En kral sofrada Döner,etli ekmek, pide, lahmacun Bir de ızgara çeşitleri Hiçbirini canım çekmedi!
Allahaşkına söyler misiniz bana Et mi çok bu memlekette Yoksa sebze mi tükendi?!
Bunlar hepsi kuru yemekler, Aşçıyım diyorsan İnsanlar senden biraz damak tadı Biraz daha çeşit şeyler bekler!
Bırak şimdi maval okuma Dinlemek istemiyorum masalı; Seni dinleyip Bunu benim demem mi, Yoksa ne bulduysam sende Onu yemem mi lâzım; Kuru yiye yiye kurudu ağzım!
Canlanmam için biraz Sulu gıda yemem gerek En azından mesela Getirir insan Bir sebzeli yemek Sıcak bir tas çorba koyar masaya!
Sizin derdiniz para Sağlıklı beslenme değil Para girsin de Nasıl girerse girsin kasaya!
Şaban AKTAŞ 15.12.2018 - 18.25- 20.35
AH
Dağların ardında duydun mu ahım Elveda demeden çekip gidensin Söyle gülüm neydi suçum günahım; Gülmediyse yüzüm bil tek nedensin!
Baktıkça derinden derine süzüm İçten içten gülen gözler kuş üzüm Saçların geceyse yüzün gündüzüm Sen de kainatla bir devredensin
Felek tüm dertleri bu kula verdi Yığdı da yükünü bir pula verdi Neydi acep onun benimle derdi Ay yüzlüm ay ile bir evredensin
Şaban AKTAŞ 14.12.2018 - 23.18
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Şaban Aktaş 14 Aralık, 21:10 · ÇİFTE TÜRKÜ Öğrenecek çok şey vardır her yaşta Hâyâl olan gerçek olur mu düşte Belki saat üçte belki de beşte Ya hep/yek ya dü/şeş çift attım sende
Hayâl hayâl geldin geçtin gözümde Son yazımda benim sen ilkgüzünde Sen doruklardaydın bense düzünde Sarıldım uykuda çift yattım senle
Baktım gözüm kesti tavlı toprağı Ekmeden yeşermez tohum yaprağı Gülistana döndü gönlümün bağı Sürdüm saban ile çift yaptım senle
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GELECEKSİN DİYE?! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GELECEKSİN DİYE?! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.