Yargı
Dönüşü olmayan bu yolun sonunda kuruluyor,
Ecel meclisinde divan. Yargıdan hüküm giymiş,kenetlenmiş eller, Ruhlar çoktan ölmüş sağ olan sadece bedenler... O an sanki kara cüppeli bir cellat masum bir mahkumun sandalyesini çekiyor. Sonra dünyadaki tüm İyiliklerin o masumun duasına yanıt olduğunu fark ediyor, Azat olamıyor cellat. Kaybetmek mi zor bulamamak mı? Kapat gözlerini ve dinle ömrünü, Yadında mı o kekremsi yaşlar. Maksat buluyor musun yaptıklarına. Başa dönemem yitirdim herşeyimi diyorsun, Yargılar ömrüne denk düşüyor mu? İki asır geçti, Çırpınışların acizliğe uğrar bu saatten sonra. Herkes divanda yargılanmıyor burada, Feri gitmiş gözlerde kuruluyor bazende dar ağacı. Yaşlı bedenime hiç de adil davranmıyorlar. Tek başımayım burada,ne bir ağlayanım var; Ne de teselli için bir zat. Bundan sonra burada her şey zayiat... |
Diz boyu anlamsızlıkların ve bir o kadar da anlamın birbirine karıştığı bir menzildir uğrağı
Belki de kıymetini asla bilemeyeceğimiz derin bir yolculuk otağı.
Tebrikler.