ARTIK ANLAŞAMIYORDUK
Artık anlaşamıyorduk,
Çünkü konuşmuyor bağırıyorduk. Hiçbir nasihata uymuyor, Kimsenin sözünü duymuyorduk. Sanırsın ki bile isteye, Hasreti üzerimize çağırıyorduk. Sanırsın ki göz göre göre, Ayrılığa davetiye çıkarıyorduk. *** Kim bilir belki de; Akıl başta değildi. Öyle ya; En ufak engele takılıyor, Hoş bir söze bile alınıyorduk. Yüreklerimiz sürekli kanıyor, Ve biz şifa ararken, Birbirimizi daha çok yaralıyorduk. Demem o ki; Önceleri ben onu, O da beni kaybetmekten korkarken, Şimdilerde; Birlikte olmaya bile dayanamıyorduk. *** Nasıl anlatsam ki; Mesela artık sohbeti unutmuştuk. Birbirimize bakmıyor, Ne haldeyiz görmüyorduk. Anlamaya çalışmıyor, Öyle yaşamaya ise alışmıyorduk. Kısaca aynı yerde iki yabancı, Aynı kalpte dinmeyen acı olmuştuk. *** Gel gör ki; Gönül sevdasından hiç geçmiyordu. Yokluğunda bir yudum nefes bile, Bu cana ağır geliyordu. Gel gör ki; Ayrılıyorduk ama, Sanki can candan gidiyor, Et tırnaktan sökülüyordu. Anlatamıyorum biliyorum. Lakin ben de çaresizim, Çünkü hiçbir söz, Bu acıyı tarif etmiyordu. Celal BAHAR |