Dernekler
Yitirilen ülke bağımsızlığı ile
Yaralı özgürlüklerimiz karşılığında Bizlere dayatılan kör karanlık bugünlerde Milyonlar içerisinde birkaç kişi içinde olsa Yaşamsal anlamı daha bir netleşen 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde İnsan olmanın onur kaleleriydi dernekler. Bilgisiz ve ilgisiz kalabalıkların Kitlesel bilinç edinme süreçlerinden geçerek İnsan olmanın erdem ve sorumluluklarını öğreten Ve öğrendiğini Yardımlaşma ve dayanışma paylaşımıyla Koruyarak geliştirebileceğini öneren Toplumsal katılım okuluydu dernekler. Bunu bildiğinden onlar Yani, halkın saf inancını Kişisel kazanımlara sermaye yapanlar Aklın ışığında örgütlülüğü öneren derneklerin karşısına Sorgusuz sualsiz itaati dayatan Cemaat ve tarikatları çıkardılar Ve onları İktidar desteğiyle palazlandırırken Dernekleri yok etme yasalarıyla boğazladılar. Gerçek demokrasi bilinci der ki; Yönetenlerin yasaları varsa Yönetilenlerin de örgütlülükleri vardır Ve haklılık Güce tapanların çokluğuyla değil Özgürlüklerine sahip çıkanların örgütlü güçlerini Meydanlara sürmesiyle belirlenir. İşte bu yüzden Bıkıp usanmadan Örgütsüz her insana İnsanlık onurunu Özgürlüklerle sarıp sarmalayarak Korunmasına katkı yapmak için Toplumsal amaçlı Dernek Örgütlülüğüne Katılmaları önerisinde bulunuyorum. Nazmi METİN |